Anasayfa
Kara Para Aklama Suçu ve Cezalandırılması
USİAD Bildiren
Pazartesi, 17 Mart 2014 14:09

Ülkemizde 17 Aralık tarihinden beri her taraftan dolarlar, avrolar fışkırmaktadır. Bu paraların kaynağının belirsizliği ve açıklanabilir olmaması nedeniyle suç geliri olduğu şüphesi oldukça kuvvetli görülmektedir.

Devamını oku...
 
USİAD Bildiren Dergisi 71. Sayısı Yayımlandı
USİAD Bildiren
Cuma, 07 Mart 2014 16:47

-Türkiye Kara Para Konusunda Nasıl Bir Sınav Veriyor?

-Türk Ekonomisi Bıçak Sırtında mı?

-Tohumculuk Sektörünün Bugün Ulaştığı Büyük Ne Kadar?

-Arazi Kiralama Nasıl Yeni Sömürgeciliğe Dönüştü?

-Yerel Seçimlere Doğru Adaylara Hangi Çiftçi Soruları Sorulmalı?

-İstanbul’un Balık Pazarları’na Yolculuğa Çıkmaya Var mısınız?

 

Tüm soruların cevabı USİAD Bildiren Dergisi 71. Sayısında

DERGİYİ OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ

www.usiad.org.tr

 
Ekonomide Çanlar Kimin İçin Çalıyor?
USİAD Bildiren

Türk ekonomisinden, iyimser işaretler gelmiyor. Bunun hem dönemsel hem yapısal nedenleri, hem iç dinamiklerle hem de dış dinamiklerle ilgili yönleri boyutları var. Ayrıca, 1995’te imzalayıp, 1996 başında girdiğimiz Gümrük Birliği’nin (GB) tek taraflı ilişkiye dönüştüğünü, ortak karar alma ve uyuşmazlıkların çözümü mekanizmalarının devre dışı kaldığını söyleyenlerin sayısı da artıyor.

Devamını oku...
 
Yeni Nesil Yatırımcının Gözdesi: Forex
USİAD Bildiren
Perşembe, 20 Şubat 2014 10:57

Son bir kaç yıldır çiftçisinden banka müdürüne kadar her ölçekteki tasarruf sahibini uzman yatırımcı yapan forex piyasasını sıkça duymaya başladık. Eskiden ana haber bültenlerinin sonunda yayınlanan döviz kurları sadece iş adamlarının ya da yastık altı yatırım yapan vatandaşın ilgisini çekerken şimdi her kesimin takip ettiği bir bölüm haline geldi.

Devamını oku...
 
Atatürk'ün Tarım Politikası Işığında Tarımı Yeniden Canlandırmak
Mustafa KAYMAKÇI
Pazar, 22 Eylül 2019 00:00

Geçtiğimiz yılın 18-21 Kasım 2019 tarihleri arasında Ankara’da yapılan “Tarım Şurası”’nda Tarım ve Ormancılık Bakanı Bekir Pakdemirli, “Ülkemizde bulunan 3.2 milyon hektar atıl tarım arazisinin üretime kazandırılması” konusunda bir açıklama yapmıştı.
Bu tespit “tarımdan para kazanamayan köylülerin 3.2 milyon hektar toprağını işlemekten vaz geçmiş olduğu” anlamına geliyordu.
Köylülerin yeniden topraklarını işlemesine geri dönüşü nasıl sağlanır, bir başka deyişle tarımı yeniden nasıl canlandırabiliriz?
Bunun yanıtını “Atatürk’ün Devletçilik ve Halkçılık temelinde Tarım Politikası’nı göz önüne alarak verebiliriz” kanısındayım.
Yazımızda, “Devletçilik ve Halkçılık”ın Tarım Devrimi’ne yansımasını irdelemeden önce Cumhuriyetin başındaki Türkiye’nin durumuna göz atmakta yarar var.

Cumhuriyetin Başında Durum Neydi?

Türkiye, bir doğu imparatorluğunun küllerinden emperyalizme karşı zaferle kurulmuştu. Tarih sahnesinden silinmek üzere olan bir halk, Atatürk’ün önderliğinde Kuvayı Milliye temelinde Cumhuriyet rejimine geçmişti. Siyasal bağımsızlığını kazanan Türkiye ekonomik bağımsızlığını da kazanmalıydı. Ancak bu, askeri zaferden daha da zordu. Çünkü memleketin ekonomisi tam bir yıkıntıydı. Tarımsal üretimi de halkı doyuramaz durumdaydı.

• 13.6 milyon nüfusun 10.3 milyonu kırsal kesimde yaşıyordu.

• Toprak dağılımı adaletsizdi. Ailelerin yüzde 5’i toprakların yüzde 65’ine sahipti. Feodalitenin egemen olduğu doğu ve güneydoğu bölgelerinde ise ağalar devlet konumundaydı.

• Tarım teknikleri son derece geri, köylü eğitimsizdi. Çok az sayıda ziraat mühendisi, veteriner hekim ve tarım teknisyeni vardı.

• Tarımsal üretim halkı besleyemez durumdaydı. Ekmeklik unun bile çoğu dışarıdan getiriliyordu. Şekerimiz ve yağımız yoktu. Et, bayramdan bayrama bile bulunamıyordu. Hayvanlar hastalıktan kırılıyordu.

• Nüfusumuzun yarısı hastaydı. Üç milyon insan trahomluydu. Bebek ölümleri yüzde 60’ın üzerinde seyrediyordu.

• Bütün sanayi ürünleri dışarıdan alınıyordu. Ülke Avrupa’nın açık pazarı olmuştu.

• Halkın ancak yüzde 7’si okur-yazardı. Darülfünun denilen tek bir üniversite vardı. O’na da üniversite demek zordu. Üstelik Darülfünun hocalarının çoğunluğu da Kemalist Devrimlere sıcak bakmıyordu.

• Kadın- erkek eşitliği söz konusu bile değildi.

Bu olumsuz tespitleri uzatmak olası. Gerçekten ülkenin durumu içler acısıydı. İşte Atatürk ve arkadaşları ülkedeki ortaçağı yenmek, tam bağımsız bir Türkiye yaratmak için olağanüstü atılımlar yaptılar. Ekonomik atılımların en somut göstergelerinden biri tarımda gerçekleştirdikleri işlerdi.

Cumhuriyetle Birlikte Tarımda Neler Yapıldı?

Cumhuriyetin kuruluşuyla birlikte tarımda gerçekleştirilen işleri şöyle özetlemek olası;

  • Toprak reformu fikrinin temelleri atıldı. Atatürk, her ortamda toprak reformunun yapılması doğrultusunda söylemlerde bulundu. Köylülere toprak dağıtımına başlatıldı.
  • Köylülerin örgütlenmesi ve kooperatifleşmesinde önemli atılımlar yapıldı. Atatürk’ün kendisi de birçok tarım ve tüketim kooperatifinin kuruluşunda bir numaralı üye oldu.
  • Tarımsal desteklemeler başlatıldı. Bir köylü vergisi olan aşar kaldırıldı.
  • Çiftçinin tohumluk ve damızlık hayvan gereksinmesini karşılamak amacıyla devlet çiftlikleri kurulmaya başlandı.
  • Tarımsal eğitim çalışmaları bağlamında öncelikle orta eğitim düzeyinde okullar açıldı. Tarımsal yüksek eğitim için de bir tarım üniversitesi olan Yüksek Ziraat Enstitüsü kuruldu. Bu enstitü, aynı zamanda Türkiye Cumhuriyeti’nin de ilk üniversitesi oldu.
  • Tarımsal araştırma-geliştirme etkinlikleri başlatıldı. Araştırma istasyonları ve enstitüleri kuruldu.

Atatürk Tarım Politikalarının Üretime Yansımaları

Atatürk döneminde 1923–1929 yılları arasında tarımsal üretimin yıllık büyüme hızı yüzde 8.9’u bularak milli gelir büyüme hızını (yüzde 8.6) geçti.

1930-1939 yılları arasında ise küresel kapitalizmin yaşadığı büyük buhranın olumsuzluğuna karşın, tarım kesimi büyümesini sürdürdü. Bu dönemde tarımda yıllık büyüme hızı yüzde 5.1 olarak gerçekleşti.

Gözlemlenen büyüme hızlarının buğday üretiminde ve hayvan sayısında yansıması ise şöyle oldu; 1923’de 0.972 milyon ton olan buğday üretimi 1939’da 3.636 milyon tona çıktı. 1923’de 15 milyon olan koyun sayısı 23 milyona, 4 milyon olan sığır sayısı ise 9 milyona ulaştı.

Tarımda ortaya çıkan bu olumlu gelişmelerde, tarıma yönelik olumlu politikaların fiyat ve vergi değişkenleri yoluyla çiftçiler lehine kaynak yaratılması, oluşturulan deneme ve araştırma istasyonları ile Anadolu’nun erkek nüfusunun yeniden toprağa dönmesine olanak veren barış ortamı rol oynadı.

Kısaca, Türk Mucizesi tarımda da gerçekleştirildi, tarımsal üretim arttı. Türkiye, öncelikle üç beyazda; un, şeker ve bezde dışa bağımlılıktan kurtulmaya başladı. Köylü üzerinde ağa ve beylerin egemenliği giderek azalma yoluna girdi. Bütün bunlar aynı zamanda ulusal birliğin güçlendirmesine de hizmet etti. Halkın devletine güveni arttı.

Bir sonraki yazımızda “Atatürk’ün Tarım Politikası Işığında Tarımsal Kooperatifçilik” konusunu irdeleyeceğiz.

 

Prof. Dr. Mustafa Kaymakçı

Bu e-Posta adresi istek dışı postalardan korunmaktadır, görüntülüyebilmek için JavaScript etkinleştirilmelidir

 
İŞ ADAMLARINA TAVSİYELER
Mustafa PAMUKOĞLU
Cumartesi, 17 Ağustos 2019 00:00

İŞ ADAMLARINA TAVSİYELER

Mustafa PAMUKOĞLU

1-) Hemen tüm masraflarınızı gözden geçirip maliyetleri düşürün.
VEHBİ KOÇ anlayışı ile hareket edin.
Boş yanan elektriği söndürün.

2-) Kendinize bir maliyet düşürme oranı tespit edip -örneğin yüzde 10- maliyetlerinizi kısın.

3-) Üretim ve ticari faaliyetinizde verimlilik hesabı yapın.

4-) Portföy analizi yaparak katkı vermeyen KÂR MERKEZLERİNİ kapatın.

5-) Kısa vadeli banka kredilerini bankalarla ilişkileriniz iyi iken orta ve uzun vadeli hale getirin.

6-) Ticari borçlarınızı konsolide edin.

7-) Zarar yaratmamak şartıyla satışlarınızı artırın veya satışlarınızı koruyun.

8-) Tahsilat servisinizi çok etkin çalıştırın.
Alacaklarınızı çok sıkı takip edin.

9-) Banka kredi limitlerinden boş bırakın. Tamamını kullanmayın.

10-) Mesai saatlerini 7:30-16:30 arasına alın ve trafikte geçen zaman ve diğer kayıpları aşağıya çekin.

11-) Çok sayıda ki servis aracını azaltın. Çalışanlarınız toplu ulaşım araçlarını kullansın.

12-) Danışmanlar sayısını azaltın.
Birçok firmada her konuda bir danışman var. Bu danışmanların hemen işine son verin. Kafanızı rahatlatın.

13-) Teşvikleri hergün takip edin.

14-) Çok sayıda banka ile çalışıyorsanız; bu sayıyı azaltın. Sadeleşin.

15-) Çok yüksek ücretlilerde prim sistemime geçin.

16-) Temsil ve ağırlama giderlerini düşürün.

17-) Banka kredisi ile yeni yatırıma girmeyin.

18-) Kamu borçlarınızı ödeyin. E-haciz baskısına girmeyin.

19-) Ne yapın ne edin, şirketinizin gücüne göre kenara bir nakit para koyun ve bunu unutun.

20-) Dövizli kiraladığınız yerler varsa; ya Türk Lirası’na dönün ya da buraları bırakın.

21-) Hergün bütçenizi ve nakit akışlarınızı kontrol edin. Her an hesap kitap yapın.

22-) Kurumsallaşma merakınızı biraz törpüleyin. Dümene siz geçin.
Müdürlerinizi daha sıkı kontrol edin.

Mustafa Pamukoğlu

 
USİAD Bildiren Dergisi 70. Sayısı Yayımlandı
USİAD Bildiren
Pazartesi, 10 Şubat 2014 09:07

-17 Aralık ve Sonrası Türk Ekonomisi Ne Durumda?

-Yolsuzluklar Türkiye’yi Çöküşe mi Götürüyor?

-Ekonomi Nereye Gidiyor? Bir Bilen Var mı?

-Yolsuzluk ve Rüşvetin Kökeni Özelleştirmeler mi?

-Ekonomide Çanlar Kimin İçin Çalıyor?

-Yeni Nesil Yatırımcıların Gözdesi Forex! Peki, Nelere dikkat edilmeli?

 

Tüm soruların cevabı USİAD Bildiren Dergisi 70. Sayısında

DERGİYİ OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ

www.usiad.org.tr

 
“Sorunlar Aşılırsa Avrupa’nın En Büyüğü Oluruz”
USİAD Bildiren
Perşembe, 23 Ocak 2014 08:54

MEYED Genel Sekreteri Ebru Akdağ: “Sorunlar Aşılırsa Avrupa’nın En Büyüğü Oluruz”

Meyve Suyu Endüstrisi Derneği (MEYED) Genel Sekreteri Ebru Akdağ, meyve suyu sektörünü USİAD Bildiren’e değerlendirdi.

Başta hammadde teminindeki yapısal sorunlar olmak üzere, sektör önündeki engellerin ortadan kalkması durumunda Türk meyve suyu sektörünün Avrupa’nın en önemli meyve suyu tedarikçisi olmak gibi önemli bir fırsatla yaratacağına değinen Akdağ şöyle devam etti:

Devamını oku...
 
Ekonomide dönü(şü)m yılı: 2014!
Ekonomi
Perşembe, 16 Ocak 2014 12:09

Hatırlarsınız, 2013’ün son ayıydı; başta ekonomi çevreleri olmak üzere dünyada geniş bir kesimin dikkati ABD Merkez Bankası’nın (FED) neye karar vereceğine odaklanmıştı; hele finans çevrelerinde adeta nefesler tutulmuştu. FED Başkanı Ben Bernanke ve FED’in işlevi para politikasını belirlemek olan alt birimi “Açık Piyasa Federal Komitesi” (FOMC) 18 Aralıkta kararını verdi ve duyurdu:

Devamını oku...
 
Altının Gözü Toprağa mı Bakıyor
USİAD Bildiren
Perşembe, 09 Ocak 2014 11:20

2013 yılı altın için tam bir dönüm noktası oldu. Yıllardır riskten kaçanlara her daim güvenli liman olma özelliğiyle yatırımcıların ilk tercihi olan altın, 2013 yılında yatırımcısına ortalama yüzde 25 kaybettirdi. Peki, 13 yıl sonra tahtından olan altının piyasaya küsme sebepleri nelerdir? Bu küslük 2014 yılında da devam edecek mi?

Devamını oku...
 
Diğer Makaleler...
<< Başlangıç < Önceki 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 Sonraki > Son >>

Sayfa 253 / 294

USİAD Bildiren Dergisi

Reklam

Raporlar

Reklam

Kitaplar

Reklam