İŞ ADAMLARINA TAVSİYELER | |
Mustafa PAMUKOĞLU | |
Atatürk'ün Tarım Politikası Işığında Tarımı Yeniden Canlandırmak | |
Mustafa KAYMAKÇI |
Ulusal Hububat Konseyi: "Buğday ekim alanlarındaki düşüş endişe verici" |
Ulusal Hububat Konseyi, buğday ekim alanlarındaki düşüşün endişe verici boyutlara ulaştığını açıkladı. Dünya gazetesinden Ali Ekber Yıldırım'ın haberine göre, hububatta 2018 üretim yılını değerlendiren Ulusal Hububat Konseyi, bundan 10-12 yıl önce 9 milyon hektar olan buğday ekim alanının 7.2 milyon hektara düşmesinin üretimin sürdürülebilirliği ve arz güvenliği açısından riskler oluşturduğuna dikkat çekti. Destekleme takvimi yeniden düzenlenmeli --Tarım desteklemelerinde 1 Ocak’ın baz alınması ve desteklerin tarımsal üretim süreçleri ile uyumsuz olarak geç ödenmesi, girdi temini ve kullanımındaki sorunları da beraberinde getirmektedir.Bunun için; tarım destekleme takviminin 1 Ocak yerine, 1 Ekim olarak yeniden belirlenmesi, desteğin tarımsal üretim süreçleri ile uyumuna önemli katkı sağlayacaktır. Tarımsal desteklerin önceden verilmesi/ya da en kısa sürede ödenmesi, faydalılık ve desteklerin üretime yansıması açısından önem arz etmektedir.Havza bazlı destekleme modelinin önündeki engeller kaldırılmalıdır. Mazotta ÖTV kaldırılsın --Artan döviz kurlarına bağlı olarak üretim maliyetleri yükselişi dikkate alındığında, en büyük payı alan tarımsal motorinde Özel Tüketim Vergisi (ÖTV)’nin kaldırılmasının gündeme alınması önerilmektedir. --Verimliliğin önündeki en önemli engellerden birisi topraklarımızdaki organik madde yetersizliğidir. Bu diğer tarla bitkilerinde olduğu gibi buğdayda da verimliliği kısıtlayarak, aşırı girdi kullanımına bağlı maliyetlerin yükselmesine neden olmaktadır. Bu sorunun; kamu, özel sektör, sivil toplum örgütleri ve diğer tüm ilgili kurum ve kuruluşların dahil olacağı “Organik Madde Seferberliği” ile, çözüme kavuşturulabileceği değerlendirilmiştir. --Toprak Mahsulleri Ofisi'nin (TMO) üretici, tüketici, tüccar, sanayici açısından dengeleri sağlayan hububat başta olmak üzere farklı ürünlerde piyasayı regüle edici önemli bir rol üstlendiği, bunu da elindeki farklı argümanlarla yerine getirmeye çalıştığı ve belirli ölçüde de başarılı olduğu teyit edildi. Bununla birlikte içinde bulunduğumuz yıl başta olmak üzere bazı yıllarda tüketiciyi koruma baskısı sebebiyle üretimi zorlayıcı bazı kararlar aldığı da dikkati çekmektedir. Üretimi zorlayan ve özellikle buğday ekiminden uzaklaştıran uygulamalar arasında; zamansız fiyat açıklaması, fiyatın beklenenin altında olması, zamansız ithalat kararları, buğdayın kasası olarak tanımlanan kurumun yeterli stok bulundurmaması gibi hususlar sıralanabilir. --Buğday üretiminden kaçışın engellenmesi için ekim başlamadan gerçekçi fiyat açıklanması/şu anki politikalar devam edecek ise; gerçekçi bir fiyat belirlenip, bunun açıklanması ve destekleme alımları ancak serbest piyasa fiyatları bu değere yaklaştığı veya altına düşme eğilimi gösterdiği zamana bırakılmalıdır. --İthalat kararı açıklamaları hasada yakın ve hemen hasat sonrası yapıldığında, serbest piyasadaki fiyatları aşağıya doğru çektiğinden, bunun zamanı konusunda Ulusal Hububat Konseyi (UHK) ve diğer meslek teşekkülleri ile mutabakat sağlanması yoluna gidilmesi/sadece tüketiciyi koruma baskısı altında bu kararların alınmaması gerekmektedir. --TMO’nun dünyanın başlıca buğday üreten diğer ülke örneklerinde olduğu gibi, yeterli stok bulundurması önem arz etmektedir. Ancak bu stokun öncelikle yerli üretimden karşılanması yoluna gidilmelidir. (Dünya) |