Anasayfa Haberler Prof. Dr. Mustafa Kaymakçı yazdı: Tarımı Yeniden Canlandırmak-1
Prof. Dr. Mustafa Kaymakçı yazdı: Tarımı Yeniden Canlandırmak-1

Tarım ve Ormancılık Bakanı Ekrem Pakdemirli, 18-21 Kasım 2019 tarihleri arasında Ankara’da “Tarım Şurası”’nda “Ülkemizde bulunan 3.2 milyon hektar atıl tarım arazisinin üretime kazandırılması” konusunda bir açıklama yaptı.

Bu tespit “tarımdan para kazanamayan çiftçilerin 3.2 milyon hektar toprağını işlemekten vazgeçmiş olduğu” anlamına geliyor.

Çiftçilerin yeniden topraklarını işlemesine geri dönüşü nasıl sağlanır?

Üç önerme ile başlamak isterim.

Desteklemelerde  Hedef Kitle, Aile İşgücü Temelli Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeler Olmalı

Nedeni şu; 3.2 milyon hektar tarım arazisini işleyemeyen çiftçilerin büyük bir çoğunluğu, aile işgücü temelli küçük ve orta ölçekli işletmelerde tarım yapıyorlardı.

Bu çiftçiler para kazanamadıkları için topraklarını ekemediler ve kurtuluşu kentte göç etmek zorunda kaldılar.

Aslında Türkiye’nin bütününde de tarımsal işletmelerin büyük bir çoğunluğunu, aile işgücü temelli küçük ve orta ölçekli işletmeler oluşturuyor.

Desteklemelerde hedef kitle bunlar olmalı.

Ancak küçük çiftçilere yapılan desteklemeler prim düzeyinde kalmamalı,çünkü devlet prim verdikçe sanayici de alım fiyatlarını düşürmekte.

Desteklemelerde prim yerine, çiftçinin eline iyi bir fiyat geçmesi için devlet başlıca iki araç ile  piyasaya  müdahale etmeli.

Bunlardan biri  stratejik olarak belirlenen “Tarımsal Kitler”dir.

Diğer bir araç ise kooperatiflere alım için finansal destek sağlamak şeklinde de olabilir ya da örneğin mandarin üreticisinin perişan olup aracıların eline düşmemesi için kooperatiflere bölgelerde yeterli soğuk hava tesisleri kurması için kredi açması şeklinde de olabilir.

Tarımda Kooperatifleşmeye Destek Verilmeli ve Sanayici Olmaları Sağlanmalı

Nedeni şu; 3.2 milyon hektar tarım arazisini işleyemeyen çiftçilerin büyük bir çoğunluğu, ekonomik anlamda örgütsüz. Kooperatifleri yok ya da yetersiz. Ürünlerini değer fiyata pazarlamak olanakları yok.

Türkiye’nin bütününde olduğu üzere tarımsal kooperatifleşmenin etkin bir duruma getirilmesi için:

•          Üretim sürecinde girdi ve ara malları sağlama ile ürünlerin işlenmesi (ortak makine parkları, kaba ve yoğun yem üretimi, ortak sağımhane, soğuk zincirin sağlanması) ve pazarlamasına olanak sağlamak için kooperatiflere verilen kredilerin faizleri düşürülmeli ve geri ödeme süresi uzatılmalı.

•          Koop’ların  girdileri ve işledikleri malların Katma Değer Vergileri düşürülmelidir.

•          Tarımsal kooperatifler aracılığıyla çiftçilerin sanayici olmaları sağlanmalıdır. Katma değer bu şekilde çiftçi eline geçebilir. Çiftçilerin tarımsal amaçlı koop’lar altında örgütlenmeleri durumunda, pazara çıktıklarında örgütlenmiş aracı ve sanayici karşısında pazarlık ve rekabet güçleri şansları vardır.

•          Çiftçilerin koop’lar  aracılığıyla mallarını pazarlamaları için  yerel yönetimler katkıda bulunmalı ve il ve ilçe düzeyinde satış yerleri sağlanmalı. Bu bağlamda yerel üretim ve yerel tüketim yaklaşımı öne çıkarılmalıdır.

Tarımsal Kitler Yeniden Kurulmalı

Nedeni şu; 3.2 milyon hektar tarım arazisini işleyemeyen çiftçilerin büyük bir çoğunluğu, aracılar, örgütlenmiş büyük sanayiciler ve dev Alış Veriş Merkezleri karşısında pazarlık güçleri yok denecek düzeye gelmiş bulunmakta.

Bu nedenle kamunun yeniden;

SEK, ESK ve de Tekel gibi “Fiyat Düzenleyici Kitler”,

TİGEM, TGSAŞ/İGS AŞ gibi “Girdi Üreten Kitler

İle

Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatifleri gibi “Tarımsal Kredi Kitler”inin  yerine geçecek yeni kitlerin kurulması, kaçınılmaz bir zorunluluk olarak görülmeli.

Kısaca çiftçilerin kooperatifler eliyle kendi sanayi kuruluşlarını kuruncaya ve güçlü oluncaya değin “Tarımsal Kitler” yeniden devreye girmelidir.

Doyuran, giydiren ve gıda egemenliğine sahip bir Türkiye dileğiyle yeni yılınızı kutluyorum...

 

USİAD Bildiren Dergisi

Reklam

Raporlar

Reklam

Kitaplar

Reklam