Anasayfa Haberler Ekonomist-yazar Mustafa Pamukoğlu’ndan DOLAR KURUNUN DÜŞMESİ İÇİN REÇETE (TÜRKİYE EKONOMİSİNİN BUHRANDAN ÇIKMA REÇETESİ)
Ekonomist-yazar Mustafa Pamukoğlu’ndan DOLAR KURUNUN DÜŞMESİ İÇİN REÇETE (TÜRKİYE EKONOMİSİNİN BUHRANDAN ÇIKMA REÇETESİ)

Dolar, Euro ve Altın fiyatlarındaki yükseliş ekonomideki dengeleri alt üst ediyor. Ekonomide devam eden sorunların üzerine aylardır dünyayı etkisi altında bulunduran Koronavirüs salgını da eklenince zor bir dönem içerisine girdik. Ekonomide var olan tabloyu, yaşanan gelişmeleri ve çözüm yollarını ekonomist-yazar Mustafa Pamukoğlu ile konuştuk. Pamukoğlu, dolar kurunun yükselişinin nedenini belirtti ve Dolar kurunun düşmesi için ya da kendisini belirttiği ifadeyle Türkiye ekonomisinin buhrandan çıkması için bir reçete açıkladı. İşte o söyleşi…

DOLAR KURU NEDEN ARTTI?

-Sayın Pamukoğlu Dolar kuru neden artıyor?

Merkez Bankası doları sabit tutmak için elinde ne var ne yok hepsini kullandı. Kamu bankaları yaklaşık 110 milyar dolar sattı. Tüm mermiler kullanıldı. Bu sayede dolar kuru yerinde saydı, 6,8 TL’lerde tutuldu.
Ancak, artan dolar talebini karşılayacak dolar arzı olmadığından, olan da bittiğinden doların değerinin artışı olağan bir sonuç oldu. Şu andan itibaren de durum aynı döviz arzını artıramazsak dolar kuru yükselmeye devam edecektir.

DOLARA TALEBİ AZALTICI TEDBİRLER ALINMALIDIR

-Sizce yapılması gerekenler nelerdir?

Bunları çeşitli başlıklar altında sıralayabiliriz. İlk olarak “PARA POLİTİKASI AÇISINDAN” ele alalım. Şunları yapmak gerekir:
İlk olarak, faiz oranlarını yükseltmek, enflasyon oranının üzerinde faiz vermek gerekmektedir.
Ayrıca Dolara talebi azaltıcı tedbirler alınmalıdır. Bu tedbirler de şunlardır:
-TL para arzını azaltmak (Dövizde kalanlar TL bulamayacak mecburen dolarını bozacak. Özellikle bankalar),
-Dolara olan bağımlılığı azaltmak, yani doları sığınılacak liman olmaktan çıkartmak.
-İthalatı kısmak. Gereksiz ithalatı engelleyecek gümrük ve vergi önlemleri almak,
-Doların artık yükselemeyeceğinin izlenimini vermek (Psikolojik iklim yaratılması),
-Dolar mevduatlara ek vergi geleceği hususunda bir algı yaratılması ve
-Dolar mevduatların bir kısmının sabit bir kurdan TL’ye dönüştürülmesi veya dönüşeceği iklimin yaratılması. Tabi bunu önermiyoruz. Bir seçenek olarak belirtiyoruz. Ekonomiye ve yöneticilere bu kadar güven azalmışken böyle bir önlemin uygulanması büyük bir güven kaosu doğurabilir.

YÖNETİMSEL KUR SİSTEMİNDEN, DALGALI KUR SİSTEMİNE GEÇİLMELİDİR


Yönetimsel kur sisteminden, dalgalı kur sistemine geçilmelidir. Yani TCMB (Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası) döviz alım satımı yaparak kurları etkilememeli, kurları dalgalanmaya bırakmalıdır. Yani döviz kurlarına döviz rezervlerini yok edecek bir şekilde müdahale etmemelidir. Ekonominin dengelerine bırakılmalıdır. Bu önlem kurlarda diğer politikalarla denge sağlanıncaya kadar uygulanmalı sonra en iyi yöntem olan “yönetimsel kur politikası”na geri dönülmelidir.
Bu nedenle dışarıdan döviz gelmesini sağlamak önemlidir.

-Döviz talebinin döviz arzını geçmesi nedeniyle döviz kurlarının yükseldiğini belirttiniz. Döviz arzımızı hangi yollarla artırabiliriz?

Sayalım. Ancak bunların hepsini şu anda yapabilir miyiz, o zor gözüküyor.
1-Yeni dış borç almak. Bu aşamada kimse bize dış borç vermiyor ve vermez.
2-Kısa vadeli yatırımların gelmesini sağlamak. Sıcak para girişi
Türkiye ekonomisi AKP döneminde borsaya, tahvil piyasasına yatırım yapan yatırımcıların yani sıcak paracıların cenneti oldu. Fırsatını bulurlarsa, kazanç görürlerse yine de gelirler. Ancak 2020’de bugüne kadara yaklaşık 13 milyar dolar yurt dışına çıktı.
3-Yabancı sermaye yatırımlarının gelmesini sağlamak Ekonomimizin kırılgan olduğu, güvenin kaybolduğu ve pandeminin halâ etkisini sürdürdüğü bir ortamda yabancı sermayenin gelmesi çok zor. Ancak en sağlam dış kaynak doğrudan sermaye yatırımları olduğunu hepimiz biliyoruz.
4-Kaynağı belli olmayan girişler. Ödemeler dengesinde net hata noksan hesabında görünen paralar da döviz arzını artırır. Ama bizim ekonomimiz bu tür döviz girişlerinden medet ummalıdır.
5-Yurt dışında Türkiye’de mukim kişi ve şirketlere ait dövizlerin geri gelmesi sağlanarak.
6-Swap anlaşmaları ile döviz arzını etkilemek ve geçici sürelerle TL karşılığı döviz temin etmek.

EKONOMİK POLİTİKALAR AÇISINDAN…

-Ciddi ve kapsamlı 1-3-5 yıllık planlama yapıp Türkiye ve Dünya kamuoyuna sunulmalıdır.
-Ekonomik göstergelerde yalan veya eksik rakam vermeye son verilmelidir.
-Gerçeklerle yüzleşilmeli ve pembe tablolar sunarak halkın daha da güveninin sarsılmasına son verilmelidir.
-Bir kurtuluş savaşı verircesine ‘ÜRETİM SEFERBERLİĞİ’ne başlamalıyız. Her sektörde, her köşede, her evde üretime geçmeliyiz.
-Ülkeden kaçan iş adamının kaçırdığı milyarlarca doları ülkeye geri getirici önlemler alınmalıdır.
-Kayıt dışı ekonomiyi küçültücü, yolsuzlukları azaltıcı önlemler kararlılıkla uygulanmalıdır.

ADALET VE HUKUK SİSTEMİ AÇISINDAN…

-Türkiye’de adaleti ve çağdaş hukuk sistemini getirmediğimiz takdirde hem yerli hem de yabancı için sağlam güven tesis edilmiş olamaz. Ekonomik gelişme, kalkınma sağlanamaz ve politikalar uygulanamaz. Kayıt dışı ekonomiyi küçültücü, yolsuzlukları azaltıcı önlemleri kararlılıkla uygulamak için adalet tesis edilmelidir. Yüksek ahlak sistemini yaratmalıyız.
-Vatandaş ve yatırımcı hukuka güvenmeli ve belirsizlikler ve öngörüsüzlük içinde kalmamalıdır.
-Üretim seferberliğine girdiğimiz an hukukta da adalet seferberliğine girmeliyiz.

DIŞ POLİTİKA AÇISINDAN…

Uluslararası ilişkilerimizde saygın, gerçekçi, mezhep temelli olmayan ağırlıklı bir dış politika izlemeliyiz.
Diplomatlarımız ve uluslararası ilişkilerde bulunan her kişi devlet adamı niteliklerine sahip olmalıdır.

TÜRKİYE'NİN DÜNYANIN EN GELİŞMİŞ ÜLKELERİNDEN BİRİ OLMAMASI İÇİN HİÇBİR SEBEP YOKTUR

Büyük tarihi birikime, kültürel varlıklara, doğal zenginliklere, genç nüfusa ve çok önemli jeopolitik konuma baktığımızda Türkiye’nin dünyanın en gelişmiş ülkelerinden biri olmaması için hiçbir sebep yoktur. Yeter ki; bir ayağa kalkmasını becerebilelim…

-Dolar kurunun düşmesi ya da sizin belirttiğiniz ifadeyle Türkiye ekonomisinin buhrandan çıkması için bir reçete açıkladınız. Verdiğiniz bilgilere çok teşekkür ederiz.

Ben teşekkür ederim. Ama, bir vurgulama yapmak isterim: Dolar kurunun düşmesini bir hedef olarak göstermekten ziyade istikrarlı kur sistemini sağlamak adına yapılması gerekenleri sıraladık. Yoksa dolar kuru düşerse ekonomi düzlüğe çıkar anlamı çıkmazsın. Buradaki önlemler dövizdeki aşırı dalgalanmanın istikrara kavuşmasını sağlama vesilesi ile ekonomiyi buhrandan çıkartmaya yöneliktir.

 

USİAD Bildiren Dergisi

Reklam

Raporlar

Reklam

Kitaplar

Reklam