İŞ ADAMLARINA TAVSİYELER | |
Mustafa PAMUKOĞLU | |
Atatürk'ün Tarım Politikası Işığında Tarımı Yeniden Canlandırmak | |
Mustafa KAYMAKÇI |
Çetin Ünsalan yazdı: "Anadolu’suz ekonomi olmaz" |
Türkiye ekonomisinin en büyük sorunlarından biri ekonomideki dinamizmini batıya hatta, ağırlıklı bir biçimde İstanbul’a odaklamış olması. Bu hem demografik sorunları beraberinde getiriyor; hem de toplu bir kalkınmanın önünde engel oluşturuyor. Bu kapsamda Ekonomi Gazetecileri Derneği olarak, Anadolu temsilciliklerimizin öncülüğünde ‘Türkiye ekonomi konuşuyor’ başlığıyla yeni toplantılar zinciri başlattık. Yerel ve ulusal basının ekonomi medyası temsilcilerini Anadolu illerinin başkanlarıyla buluşturup, sorunları ve beklentileri ilk ağızdan dinliyoruz. Gaziantep ise örnek olmaya devam ediyor. Gaziantep Sanayi Odası Başkanı Adnan Ünverdi, 191 ülkeye ihracat yapılan ilde, pandemiye rağmen 18 Aralık itibariyle geçen yılki ihracatın yakalandığına işaret etti. İlin yeni hedefi ise dijitalleşme ve kümelenmeyle katma değeri de arttıracak işlere imza atmak. Edirne ise sınır kapılarının kapatılmasının yarattığı olumsuzluktan şikayetçi. Bilhassa hafta içinde günde 4 bin, hafta sonunda 8 bin Bulgar ziyaretçinin, il ekonomisine olan katkısına işaret eden Edirne Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Recep Zıpkınkurt, ortalama 150 dolar harcama yapan bu ziyaretçilerin, sağlık kapsamında esnafa getirilen kısıtlamalardan dolayı yemek yiyecek yer bile bulamadıkların işaret ediyor. Mersin ise Anadolu’dan yükselen feryadı paylaştı. Mersin Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Ayhan Kızıltan, ilde sanayi üretimi artarken, ticaret hacminin düşmesine dikkat çekti. Perakende sektöründe yerel marketlerin, uluslararası zincirler karşısında büyük bir açmaz yaşadığına işaret eden Kızıltan, Anadolu’da her sokak arasına giren ve sektör ayrımı yapmaksızın her şeyi satan bu zincirlerin esnafı zorladığına işaret etti. Aslında toplantıdan notlarım sadece bunlardan ibaret değil. Belki yeri geldikçe diğerlerini de kaleme alırım. Fakat her Cumartesi devam edecek bu toplantıların ilkinden çıkarttığım sonuç şu: Anadolu çok büyük bir potansiyel taşıyor ve kronik sorunlarının çözümü için bu süreç bir fırsat veriyor. Ya Anadolu’dan gelen bu sese kulak verip, gerçekten üretenlerin desteklenmesini ve toplamda Anadolu ile birlikte ülkenin kalkınmasını sağlayacağız ya da ‘kredi vermeyi, destek vermek zannetmeye’ devam edeceğiz. Çok net bir gerçek var ve bunu tekrar hatırlatmak lazım: Anadolu olmadan ekonomide sonuç almak mümkün değil. Bina ve emlak tutkusunu bir kenara bırakıp, gerçekten üretenin sorunlarını çözersek, çıkış ihtimali var. Zira onlar her şeye rağmen çırpınıyorlar. Çırpınıyorlar ama kendinize sorun: Nereye kadar dayanabilirler? (paraanaliz.com) Bu e-Posta adresi istek dışı postalardan korunmaktadır, görüntülüyebilmek için JavaScript etkinleştirilmelidir |