Anasayfa Haberler Döngüsel bir ekonomi hassas tarımla mümkün
Döngüsel bir ekonomi hassas tarımla mümkün

Dünyada 4 milyar hektardan fazla arazi yani Türkiye’deki arazilerin 150 katı büyüklüğünde alan çölleşme tehdidi altında. 2 milyar insan ise temiz su olmadan yaşamaya çalışıyor. BM, 2025 yılında 1,8 milyar insanın su kıtlığı çeken yerlerde yaşayacağını öngörüyor. Türkiye’de temiz su kaynağının yüzde 73’ü ise tarımsal üretimde kullanılıyor. Dünya genelinde de yüzde 70’ler civarında benzer bir tablo söz konusu.

Ege İhracatçı Birlikleri bünyesindeki Tarım Birlikleri, 17 Haziran Dünya Çölleşme ve Kuraklıkla Mücadele Günü’nde su krizinin ‘sürdürülebilir tarım’ uygulamaları ile aşılacağını savunuyor.
Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, küresel olarak çözülmesi gereken üç farklı su problemini; suyun azlığı, iklim değişikliğine dayanıklı bir altyapı inşa edebilmek, tüm bunları uygun bir maliyete getirmek şeklinde özetliyor.
“Su krizini hafifletmenin yolu su ekosistemlerini korumak, eski haline getirmek ya da yenilerini yaratmaktan geçiyor. Biz Ege İhracatçı Birlikleri olarak yıllardır Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’na hizmet eden yatırımlar yapıyoruz. Çiftçilerimizin kuraklık sıkıntısı yaşamadan üretmeye devam etmesi için Aydın ve Manisa’da gölet projeleri gerçekleştirdik. Aynı zamanda bütün Birliklerimiz her sene Manisa, Antalya ve İzmir başta olmak üzere Türkiye’nin birçok noktasında ağaçlandırma kampanyalarına büyük katkılar sağlıyor. Ege İhracatçı Birlikleri Ormanı oluşturduk. Birliklerimizin ödül törenlerinde katılımcılara Ege Orman Vakfı’ndan ağaç sertifikaları verilerek, fidan bağışında bulunuldu. Önümüzdeki süreçte de bu artarak devam edecek.”

Su politikalarının Bakanlık düzeyinde müzakere edilebileceği bir yapılanma kurulmalı

Daha lokal atılımlardan ziyade, ulusal boyutta bir su seferberliği oluşturulması taraftarı olduklarını açıklayan Jak Eskinazi, “Su politikalarının Bakanlık düzeyinde müzakere edilebileceği, üst düzeyde diplomasi trafiğinin gerçekleşeceği sadece su ile ilgili bir yapılanma kurulmalı. Çünkü son söz politika yapıcılarda bitiyor. Aynı zamanda şeffaflığı önceleyip, raporlama, karbon ayak izi bilgisi ve etiketleme gibi alanlarda inisiyatifler ortaya koyulması gerekiyor. Yatırımların daha temiz teknolojiye yönlendirmesine katkı verilmeli ve Ar-Ge kaynağı fazlalaştırılmalı” dedi.

Hassas tarım pazarı 2026’ya kadar 12,8 milyar dolara ulaşacak

Tarımın artık yüksek teknolojili bir sektöre dönüştüğünü anlatan Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkan Yardımcısı ve Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Birol Celep, küresel hassas tarım pazarının 2026’ya kadar 12,8 milyar dolara ulaşacağını söyledi.
“İlerlemenin başlıca belirleyicisi bir toplumun teknolojik inovasyonu kucaklama becerisidir. Yeni teknolojik atılımların çok çeşitli alanlarda iç içe geçtiği akıllı ve bağlantılı bir dönemin içindeyiz. Sürdürülebilir bir şekilde gıda üretmek için temel çözüm; enerji, su, besin ve arazi kullanımında tüm süreci saniyesine kadar izleyebileceğimiz kontrollü bir ortam yaratmak. Veri analitiğiyle hangi mahsulün neye ihtiyacı olduğu, bitkilere kullanılması gereken gübre miktarı, bitkinin ne kadar su aldığı, kullanılmayan su damlasının toplanarak tekrar döngüye sokulduğu, ne zaman-ne kadar ve hangi kalitede hasat yapacağımızı tahmin edebildiğimiz, ürünlerin dijital ikizlerinin oluşturulduğu, uzaktan kontrol edilebilen bir sistem.”

 

USİAD Bildiren Dergisi

Reklam

Raporlar

Reklam

Kitaplar

Reklam