Anasayfa USİAD Bildiren Bülent Tunç: “Halkımızın Hem Yerli Hem de Ucuz Et Yemesini İstiyoruz”
Bülent Tunç: “Halkımızın Hem Yerli Hem de Ucuz Et Yemesini İstiyoruz”
Salı, 26 Haziran 2012 08:50

Türkiye’de sürekli artan kırmızı et fiyatlarını ve sektör durumunu Türkiye Kırmızı Et Üreticileri Merkez Birliği Başkanı Bülent Tunç ile konuştuk. Başkan Tunç, “İthalata karar verildiği günlerde besici karkas etini gayet normal fiyatlarla satabiliyordu, bu gün besici 15-16 TL’ye mal ettiği karkas eti 13 TL’ye satamıyor ve perakende fiyatlar yine yüksek” dedi. Bülent Tunç ile gerçekleştirdiğimiz röportajı sizlere sunuyoruz.

2011 yılında Türkiye'de kırmızı et üretim miktarı ne kadar oldu? Bu rakamları nasıl değerlendiriyorsunuz?

 

2011 yılında Türkiye İstatistik Kurumu’nun rakamlarına göre yaklaşık 777 bin ton kırmızı et üretimi olmuştur.2010 yılı ile kıyaslandığında 3,8 bin tonluk bir düşüş söz konusudur. Bu tüketimin düştüğü anlamına gelmemektedir. Et ve hayvan ithalatı göz önüne alındığında ülkemizde yılda 1 milyon tonun üzerinde kırmızı et tüketildiği açıkça ortadadır. Büyükbaş ve küçükbaş hayvan sayıları önceki yıla göre % 10 artmasına rağmen, ülkemizdeki kırmızı et üretimindeki düşüş veya artmama durumu ancak ithalat ile açıklanabilmektedir. Üstelik hayvan sayısı ile birlikte verimlerde artmaktadır. Ülkemizde büyükbaş hayvanda karkas ağırlığı ortalaması 220 kilogramların üzerine çıkmıştır. Yani, hayvan sayınız ve hayvan başına verimler artarken, kırmızı et üretiminizin düşüyor olmasının başka türlü izahı mümkün değildir.

Ayrıca, kesilen hayvan sayılarına baktığımızda, büyükbaşta 2010 ve 2011 yıllarında önemli bir değişiklik gözlenmezken, kesilen küçükbaş hayvan sayısı 1,4 milyon baş düşmüştür. Bu yaklaşık 28 bin ton daha düşük kırmızı et üretimi anlamına gelmektedir.

Kırmızı et fiyatlarının çok yüksek olması sebebiyle geçtiğimiz yıllarda Angus sığırları ithal edilmişti. Peki, bu hayvanların ithal edilmesinden günümüze kadar değişen ne oldu?

Angus etçi bir sığır ırkının adıdır, ilk başta bu ırk ithal edildiği için simge olmuştur. Irkın adından ziyade, bazı spekülatörlerin tavırları nedeni ile terbiyevi ithalata karar verilmesi önemlidir. İthalata karar verildiği günlerde besici karkas etini gayet normal fiyatlarla satabiliyordu, ancak, perakende et satış fiyatları anormal yükselmişti. Bu gün besici 15-16 TL’ye mal ettiği karkas eti 13 TL’ye satamıyor ve perakende fiyatlar yine yüksek. Üstelik fiyatları regüle ederek yerli üreticiyi koruması beklenen Et ve Balık Kurumu vergisiz ve fonsuz ithalat yaparak bir yandan üreticiyi güç durumlara sokuyor, bir yandan haksız rekabete neden oluyor. Nedense buna kimse müdahale etmiyor.

Kısacası ithalat başladığından günümüze kadar değişen tek şey, besicinin mağdur olması, birçoğunun üretimden vazgeçmesidir.

“Kırmızı et fiyatını yükselten aradaki tüccarlardır”

Kırmızı et fiyatlarının yüksek olmasının temel sebebi nedir? çözüm için neler yapılmalı?

Kırmızı et fiyatları iki düzeyde ele alınmalıdır. Birincisi üretici düzeyi, diğeri ise aracılardan sonra market düzeyi. Üretici düzeyinde fiyatı en çok etkileyen unsur yemdir. Ülkemizde besicilik diğer ülkelerdeki gibi geniş mera alanları ve bol yağış alan maliyeti düşük şartlarda yapılamamaktadır. Entansif şartlarda ve kesif yem veya sanayi yemi dediğimiz yemlerle besleyerek yapılmaktadır ve bu yemler pahalıdır. Ayrıca, hastalıkların önlenmesi için harcanan ilaç ve aşı masrafları, nakliye ve birçok yere ödenen vergi ve diğer kesintiler maliyetleri yükseltmektedir.

Bunlar bilinen ve hesaplanabilen fiyatlardır. Ancak, üreticiden alındıktan sonra tüketiciye ulaşana kadar fiyatın iki katı yükselmesi bizim hesaplayamadığımız bir durumdur. Aradaki tüccarlar büyük karlar elde etmektedirler. Tarım ürünlerinin çoğunda bu problem vardır ve hem üreticiyi, hem de tüketiciyi mağdur etmektedir. Sebze meyve üreticilerinin sorunları Hal Yasası ile giderilmeye çalışıldı, ancak, bu da çözüm olmadı. Burada çözüm, üreticilerin güçlü örgütler altında birleşerek pazarlamada etkin rol almasıdır.

Türkiye AB ülkelerine göre kırmızı et üretimi ve tüketimde nasıl bir düzeyde?

Bu konuda Türkiye ve Avrupa ülkelerine direk olarak mukayese etmek yanlıştır. Avrupa ülkeleri önemli miktarda domuz eti tüketmektedir. Avrupa hayvan varlığının % 40’a yakını domuzdur. % 60’lık dilimde yer alan diğer hayvanların tümünün de kasaplık olmadığı göz önüne alındığında, Türkiye ile diğer ülkeler arasında kırmızı et ile ilgili bir kıyaslamanın bizi doğru yerlere götürmeyeceği ortadadır. Bu konuda ne söylense spekülasyona açık olur. Herkes konuyu bir tarafından alarak karşılaştırmalar yapmaktadır. Kişi başı toplam hayvansal protein tüketimi belki en iyi ölçü olabilir.

Bize Genel Başkanı olduğunuz Merkez Birliğiniz ile ilgili kısaca bilgi verebilir misiniz?

Türkiye Kırmızı Et Üreticileri Merkez Birliği; 5200 sayılı Tarımsal Üretici Birlikleri Kanunu kapsamında il ve ilçelerde kurulu Kırmızı Et Üretici Birliklerinin talebi ve bir araya gelmesi ile Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının 28.01.2008 Tarih ve 459 Sayılı Tarımsal Üretici Tescili yapılarak kurulmuş bir üst üretici örgütüdür.

Yurt genelinde kurulu 55 kırmızı et üretici birliği üyemiz bulunmakta, yeni birliklerin kurulmasına da hızla devam edilmektedir. Fert bazında 30 bine yakın üyemiz bulunmaktadır.

Merkez birliğine üye olan Kırmızı Et Üretici Birliklerinin ürettikleri kırmızı etin ulusal düzeydeki üretim planlamasına ve pazarlamasına ilişkin kurallara uyulmasında üyelerine yardımcı olmak ve üyelerini yönlendirmek, besicilerin hak ve menfaatlerini korumak, her türlü platformda onları temsil etmek, eğitim, yayım yapmak, projeler üreterek uygulamak başlıca görev ve faaliyetlerimizdir.

Et ve Balık Kurumlarının durumlarını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Ben geçen gün bir yerde daha iddia ettim “EBK olmasaydı bugün ithalatçı konumda bulunmazdık”. Bir an evvel EBK'nın piyasadan tamamen çekilmesi gerekmektedir. Bu kurum ticareti bırakıp, önceki yıllardaki gibi fiyat düzenlemesi fonksiyonunu yerine getirmelidir. Avrupa ülkelerindeki müdahale kurumları gibi çalışmalıdır. Yerli üretici hayvanını kestirecek yer bulamazken, EBK  franchising veriyor, sonra bunlara et temin etmek için gümrüksüz, vergisiz et ithal ediyor.O zaman şunu sorarım, bu kurum özelleştirme kapsamına alınmışken, niye o kapsamdan çıkarıldı?

Son olarak ne söylemek istersiniz?

Merkez Birliği olarak sadece sorunlarımızı söylemekle kalmamakta, çözüm önerileri de sunmaktayız. Et ve Balık Kurumu’nun gerçek misyonunu yerine getirmesi, kırmızı et üretimi ile ilgili uzun vadeli politikalar oluşturulması ve üretici örgütlerinin güçlendirilmesi başlıca taleplerimizdir. Şu an itibarı ile kırmızı et üreticileri çok kötü durumdadır. Kilogramda 1,5-2 TL zarar ederek üretim yapmak sürdürülebilir bir durum değildir. Acil tedbirler alınmasını bekliyoruz.

 

SÖYLEŞİ: Deniz TOPRAK

USİAD Bildiren Dergisi 51. sayı

Dergiyi okumak için tıklayınız

 

USİAD Bildiren Dergisi

Reklam

Raporlar

Reklam

Kitaplar

Reklam