26 Ağustos 1922’de Afyon Cephesi’nde başlayıp, 30 Ağustos günü Dumlupınar'da, 9 Eylül’de İzmir’de taçlanan Büyük Zaferimizin 97. yıldönümünü kutlamanın onurunu ve sevincini yaşıyoruz. Zafer Bayramı, Türk devletinin kuruluşunu, Türk milletinin büyük zaferini müjdelemiş, emperyalizme karşı mazlum milletlerin umut ışığı olmuştur. Başta Büyük Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, bu zaferi bize armağan eden bağımsızlık mücadelemizin bütün kahramanlarını, geçmişte ve günümüzde ülkemizin ve milletimizin bölünmez bütünlüğü için canlarını seve seve feda eden aziz şehitlerimizi, kahraman gazilerimizi şükran ve saygıyla anıyoruz. 30 Ağustos Zafer Bayramımız kutlu olsun. USİAD
|
Çarşamba, 24 Temmuz 2019 06:19 |
“Lozan Antlaşması, Türk milleti aleyhine asırlardan beri hazırlanmış ve Sevr Antlaşması'yla tamamlandığı zannedilmiş büyük bir suikastin yıkılışını ifade eden bir vesikadır.” GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK (1927-Nutuk)
Kasım 1922'de başlayan ve 24 Temmuz 1923'e kadar süren Lozan Barış Konferansı, emperyalist devletler, yarım kalan Sevr'in kendilerine sağladığı kazançları Lozan'da kaybetmek istememelerinden dolayı oldukça zorlu geçmiştir. Birinci Dünya Savaşı'nın galip güçleri, Lozan’da Osmanlı’nın mirasına konmayı ve Türk Devletini sömürge statüsünde tutmayı istemişlerdir. Türk tarafı ise, siyasi, ekonomik, hukuki bağımsızlık düşüncesinden vazgeçmemiştir. Bundan dolayı konferans kesintiye uğrayarak, taraflar ülkelerine dönmüştür. Şubat 1923'te İzmir'de gerçekleştirilen İktisat Kongresi ile genç Türkiye dünyaya, ekonomik, siyasi, hukuki, mali, askeri, eğitim alanlarında çağdaş ölçütlerde bir devlet ve ulus olma kararlığını duyurmuştur. Lozan Konferansı'nın yeniden toplanmasına bu kongre ciddi biçimde katkıda bulunmuştur. 24 Temmuz 1923'te imzalanan Lozan Barış Antlaşması ile Türk Devletinin ekonomik, siyasi, hukuki bağımsızlığı tescil edilmiştir. Lozan; çağdaş Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş belgesidir, bir siyasal bağımsızlık belgesidir. Türkiye'nin bağımsız bir devlet olarak tanınmasını sağlamış ve bunu uluslararası alanda tescil etmiştir. Lozan Antlaşması'ndan üç ay sonra da Cumhuriyet ilan edilmiştir.
|
Devamını oku...
|
1963 yılında Rumlar tarafından siyasi hakları gasp edilen Kıbrıs Türkü, kendisine uygulanan tüm baskılara ve şiddete karşı direniş göstermiş ve 20 Temmuz 1974’te Türkiye’nin müdahalesi ile barış, huzur ve özgürlük ortamına kavuşmuştur. İşte bu nedenledir ki; 20 Temmuz aynı zamanda ‘Barış ve Özgürlük Bayramı’ olarak kutlanmaktadır. Ve bu bayram yalnız 'yavru vatan' Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin değil tüm ulusumuzun bayramıdır. Kıbrıs Türkünün var olma mücadelesinin kahramanlarını, şehitlerimizi saygıyla anıyor, gazilerimize şükranlarımızı sunuyoruz. Kıbrıs’a huzuru ve barışı getiren, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC)’nin kuruluşuna giden yolu açan, Kıbrıs Türkünün özgürlük günü 20 Temmuz’un 45. yılı tüm ulusumuza kutlu olsun! USİAD |
Milli Mücadelenin başladığı, Büyük Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Samsun’a çıktığı gün olan 19 Mayıs’ı 100. yılında coşkuyla kutluyoruz. Türkiye Cumhuriyeti’nin varlığına ve bölünmez bütünlüğüne olan inancımızla; sonsuza dek bağımsız, laik ve üniter devlet yapısıyla kutlanacak nice 19 Mayıslar diliyoruz. USİAD
|
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı tüm ulusumuza kutlu olsun.
|
Değerli Başkanımız, CHP eski PM Üyesi, ADD Şişli Şubesi Kurucu Başkanı merhum Kemal ÖZDEN'i aramızdan ayrılışının 13. yılında Zincirlikuyu Mezarlığı’ndaki kabri başında andık.
|
Çanakkale zaferimiz, emperyalizme karşı özgürlük ve bağımsızlığımızın şanlı bir tarihidir. Türk milletine Gazi Mustafa Kemal Paşa gibi bir lideri ve bağımsız, laik, demokratik Türkiye Cumhuriyeti Devletini armağan etmiştir. 18 Mart 1915 Çanakkale Destanımızın 104. yılında, Büyük Önderimiz, Anafartalar Kahramanı Mustafa Kemal Atatürk'ü ve aziz şehitlerimizi şükran ve saygıyla anıyoruz...
|
Ulusal Sanayici ve İş Adamları Derneği (USİAD) olarak 20 yıldır; güçlü bir ekonomi, büyüme ve kalkınma için, ekonomik bağımsızlığın korunması için üreten ve kendi malını kullanan bir Türkiye diyoruz. Israrla “Yerli Malı Yurdun Malı” diyoruz…
1929 yılında kanun haline getirilerek, 1946’dan itibaren her yıl 12-18 Aralık tarihleri arasında kutlanan, ancak geçen zamanla birlikte unutturulmaya yüz tutan “Yerli Malı ve Tutum Haftası” bir nostalji değil, zorunluluktur!
Büyük Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk, İstanbul Milli Sanayi Birliği’nin yerli mallar sergisindeki ‘Türk yurdu, Türk iktisadı, Türk eliyle, Türk tarihiyle yükselir. Türkler, TÜRK MALI alınız, TÜRK MALI kullanınız; Türk parası Türk toprağında kalsın’ sözleriyle Türk Malı’nın önemini en güzel şekilde vurgulamıştır. Atatürk’ün sözleri aslında bugünkü durumumuzu ortaya koymakta; tehlikeyi daha o günden gördüğünü göstermektedir.
Derneğimizin kuruluş gerekçesi olan “ulusal ekonomi”, “üretim” ve “yerli malı kullanmak” her zamankinden daha da büyük önem taşıyor ve bugün bu görüşlerimiz birçok çevre tarafından da dile getiriliyor. Yaşanan ekonomik zorluklardan çıkışın yolu üretimdedir.
Ulusal olmak, Ulus penceresinden bakmak, Ulusal çıkarları düşünmek eskimiş ve köhneleşmiş düşünceler değil, her zamankinden çok ihtiyacımız olan bakış açılarıdır. Sadece yerli malı üretmeyi değil, yerli malı tüketmeyi de hepimizin davranış alışkanlıklarına, algısına ve gündemine sokmak zorundayız.
Türkiye’nin stratejik sektörleri olmalıdır. Üretim teknolojileri politikaları bilimsel olmalıdır. Ulusal ekonomi kavramı herkesin kendi çıkarını koruması demektir. Yani özetle şöyle diyoruz; “Yerli Malı Kullanalım ki, Kendi Ülkemizi Zengin Edelim”, “Yerli Malı Kullanalım ki, Kimse İşsiz Kalmasın” ve “Yerli Malı Kullanalım ki, Borcumuz Azalsın”.
Yerli Malı Haftası’nı bu duygu ve düşüncelerle kutluyor ve Büyük Önderimiz Mustafa Kemal’in de belirttiği gibi “Tam Bağımsızlık, Ancak Ekonomik Bağımsızlıkla Mümkündür!” diyoruz.
USİAD |
|
|