Borç krizini aşamayan Avrupa Birliği Çin’den yardım istedi. AB’nin en üst düzey yöneticileri Pekin’de Çin Başbakanı ile görüşerek AB ile çin arasında yeni bir dönemin adımlarını attılar.
Çin-Avrupa Birliği Liderler Zirvesi, Beijing’de dün düzenlendi. Zirve, Çin ile AB arasındaki en üst düzey diyalog. Çin’in ay takvimine göre yeni yıldan itibaren Çin-AB ilişkilerinde yeni bir başlangıç olması beklenen bu zirve, Çin ve AB’nin el ele vererek çeşitli engelleri aşmaları ve işbirliğini derinleştirerek gelişmeyi hızlandırmaları için bir platform oluşturdu.
Ekim 2011’de Tianjin’de düzenlenmesi planlanan zirve, Avrupa borç krizinin ele alınması için geçici bir liderler zirvesi düzenlenmesi nedeniyle ertelenmişti. Şüphesiz, şu ana kadar çözülemeyen Avro Bölgesi borç krizi, doğal olarak Beijing zirvesinin önemli gündem maddelerinden biriydi.
Çin Başbakanı Wen Jiabao, Çin’in borç kriziyle ilgili tavrını şöyle açıkladı:
“Çin, AB’nin borç krizini gidermek için yaptığı çalışmaları içtenlik ve kararlılıkla desteklemek niyetinde. Çin olarak Avrupa ekonomisine güveniyoruz. Çin, AB’nin mali disiplini güçlendirmesine destek vererek, AB’nin dışa açık ve güçlü bir sinayl vermeye devam etmesini arzu ediyor. Çin, borç krizinin çözülmesine verdiği çabaları güçlendirerek, AB ile sıkı temas ve koordinasyon kurmaya hazırlanıyor.”
Çin’in Avro Bölgesi borç kriziyle ilgili tavrı, Çin-AB işbirliğinin ne kadar sağlam bir temele oturduğunu dünyaya bir kez daha gösterdi. Wen Jiabao’nun daha önce vurguladığı gibi, Çin, Avurpa’ya yardım sağlamakla, aslında kendisine yardım sağlamış oluyor. Çin ile AB arasındaki işbirliği gittikçe derinleştiriliyor, ilişkileri yoğunlaştırılıyor.
Avrupa borç krizinin giderek yayılmasına ve küresel ekonomik sıkıntılara rağmen, Çin ile AB arasındaki ekonomik ve ticari işbirliği gittikçe artarak, bu kötü gidişata direnen bir güç oluşturdu ve uluslararası ekonomik işbirliği haritasında parlak bir nokta haline geldi. Gümrük kuruluşlarından gelen rakamlara göre, 2011 yılı Çin ile AB arasındaki ikili ticaret hacmi 567,21 milyar Amerikan dolarını bularak, yüzde 18,3 arttı. AB, Çin’in en büyük ticaret ortağı ve en önemli teknolojik kaynak merkezi. Çin de AB’nin en hızlı büyüyen ihracat piyasası konumunda.
Öte yandan sürekli derinleşen uluslararası finansal krizin etkisi, siyaset, ekonomi ve güvenlik alanlarında çok ciddi olarak hissediliyor. Çin ve AB, etkilerini bir arada yaşadıkları bu krize sadece işbirliğiyle müdahale edeblirler. Wen Jiabao, görüşmeden sonra Çinli ve yabancı basın kuruşlarına yaptığı açıklamada, Çin ve AB’nin karşılıklı anlayış ve desteği derinleştirerek, yenilik yaratan ve dışa açılan bir düşünceyle öze ilişkin işbirliğini güçlendirmesi gerektiğini belirtti. İki tarafın barışçı ve güvenli bir uluslararası ortam yaratmak için çaba harcaması gerektiğini söyleyen Wen, global stratejik düzenin çok kutuplu, dengeli ve istikrarlı bir yönde gelişmesi gerektiğini de ifade etti. Wen Jiabao, ekonomik ve ticari işbirliğinin güçlendirilmesinin, Çin-AB ilişkilerinde şu an için en acil görev olduğuna işaret etti:
“Son derece zengin bir içeriği olan Çin-AB ekonomik ve ticari işbirliğinin güçlendirilmesi şu an için en acil bir görevdir. Bu görüşmede, AB’ye beş öneride bulundum: Karşılıklı yatırımın genişletilmesi, ikili ticaretin dengesi ve sürdürülebilir kalkınmanın geliştirilmesi, bilimsel araştırma ve yenilik yaratmadaki işbirliğinin güçlendirilmesi, enerji ve çevre koruma alanındaki işbirliğinin derinleştirilmesi, kentleşme alanındaki işbirliği ve ortaklık ilişkisinin hızlandırılması.”
AB tarafının açıklamasında, iki tarafın birbirine bağımlılığının sürekli arttığı ve AB-Çin ilişkilerinin dev bir gelişme potansiyeline sahip olduğu belirtilirken, AB ve Çin’in düşman değil, stratejik ortak ve dost oldukları ifade edildi. AB temsilcileri, geleceğe yönelerek karşılıklı güven ve ortak kazancın artırılmasının önemine değindiler. Çin’le ticaret, yatırım, bilim, teknoloji, enerji, çevre koruma ve kültür gibi alanlardaki işbirliğinin güçlendirilmesine vurgu yapan Avrupalı temsilciler, AB-Çin ilişkisinin yeni bir aşamaya taşınması için hazır olduklarının da altını çizdiler.
AB Konseyi Başkanı Herman Van Rompuy şöyle konuştu:
“Günümüzde, AB ve Çin’in ekonomik çıkarı gittikçe aynı konulara yoğunlaşıyor. G-20’ler zirvesinde verilen taahhütleri iki tarafın da yerine getirmesi için en uygun yolu bulmaya çalışıyoruz. El ele vererek bu dev görevleri yerine getirebileceğiz. Ekonominin de yapısal reformunun geliştirilmesini birinci sıraya koyuyoruz. Birbirine bağımlılık esasına dayalı bir ekonomik sisteme sahip olmanız çok önemli. Çünkü bizim başarımız sizin başarınızdır; sizin bararınız ise bizim de başarımız demektir.” (yön radyo)