Devlet, kasaplığı bize bıraksın halk ucuz et yesin

Haberler

Kırmızı Et Üreticileri Merkez Birliği EBK’ya talip. Başkan Bülent Tunç, “Et ve Balık Kurumu, bize verilirse halkımız hem yerli hem de ucuz et yiyecek” dedi.

 

Kırmızı Et Üreticileri Merkez Birliği Başkanı Bülent Tunç, Et ve Balık Kurumu’nun (EBK) işletmesini devralmaları halinde Türk halkının yerli ve ucuz et yiyebileceğini belirterek, “Devlet, kasaplığı bize bırakmalı, 3 senedir durumlar kötüye gidiyor. EBK olmasaydı bugün ithalatçı konumda bulunmazdık” dedi.

 

Tunç, Türkiye’de hayvancılığın gerilemeye başladığını belirterek, Damızlık Sığır Yetiştiricileri Merkez Birliği ve Süt Üreticileri Merkez Birliği ile birlikte EBK’yı satın almaya talip olduklarını açıkladı.

EBK’yı ücreti karşılığında yönetmek istediklerine dikkati çeken Tunç, “Çünkü EBK’nın çekilmesi lazım, devletin bu işten elini çekmesi gerekiyor. Devlet, kasaplık yapmamalı çünkü bu işte eline yüzüne bulaştırdı. Bu noktada kesinlikle idaresine ve çalıştırılmasına talibiz çünkü mal bizim malımız” diye konuştu.

EBK’nın ithal hayvan alıp sattığını hatırlatan Tunç, kurumun kendilerine devredilmesiyle tüketicilerin yerli et yiyeceklerini ifade etti.

“EBK bize verilirse halkımız hem yerli hem de ucuz et yiyecek. Ayrıca et piyasasında dengeyi de sağlamış olacağız” diyen Tunç, EBK’nın sattığı ürünlerin yüzde 70’inin ithal et olduğunu söyledi.

Tunç, EBK’nın vergisiz ve İhale Kanunu’na tabi olmadan hayvan ithal ettiğini, EBK ile rekabet etmelerinin mümkün olmadığını belirterek, “Bu şekilde olduğu halde EBK, geçen yıl görev zararı verdi yine. Böyle bir kurumun işin içinde olan insanlara verilmesi lazım. Böyle olursa ülkemizin faydasına olacaktır. Bunun yanı sıra kendi markamızı oluşturabiliriz çünkü aracı ve köprü olunca fiyatlar artıyor” ifadelerini kullandı.

Hayvansal Ürünler Piyasa Düzenleme Kurumu

EBK’nın hayvancılık sektöründe yerli üreticilere zarar verdiğini ileri süren Tunç, Hayvansal Ürünler Piyasa Düzenleme Kurumu’nun faaliyete başlamasıyla sektörün rahatlayabileceğini savundu.

Tunç, hayvancılık sektöründe iyileştirme yapılması gerektiğini vurgulayarak, kurumun EBK’dan daha farklı olacağını, EBK gibi ürün işleyip satmayacağını bildirdi.

Tunç, açıklamalarına şöyle devam etti:

“3 senedir durumlar kötüye gidiyor. EBK olmasaydı bugün ithalatçı konumda bulunmazdık, bunu iddia ediyorum. Et ithal ediyorsak, EBK bunun nedenidir. EBK’nın piyasadan tamamen çekilmesi gerekmektedir. Yerli üretici dururken hala ithalat yapılıyor. Bu durum gittikçe kötüleşmeye başladı. Bir an evvel EBK’nın bu işten elini çekmesi gerekmektedir. Eskiden hayvanımız fazlaydı ve fiyatlarımız da ucuzdu ama artık yok. Bu hayvan para etmez oldu. Böyle olunca kırsaldan göç ediyor insanlar. İnsanlarımız göç edince geriye dönüş mümkün olmuyor. İnsanları kırsalda tutmak zorundayız. Bunun için de insanların elindeki hayvandan para kazanması lazım. Elimizdekinin kıymetini bilelim artık.”

Şap hastalığının artmasının ana nedeni kaçakçılık

Ülke genelinde şap hastalığının yaygınlaştığını, bu nedenle hayvan pazarlarının kapatıldığına dikkati çeken Tunç, aşıların hastalığın yaygınlaşmasını engelleyemediğini ileri sürdü.

Şap mikrobunun mutasyona uğraması nedeniyle aşı üretiminin durdurulduğunu öne süren Tunç, şunları bildirdi:

“Yeni aşı çalışması yapılıyor, illere dağıtımı başladı. Yeni çıkan yönetmelikle daha önce 21 gün olan karantina süresi 45 güne çıktı. Bundan dolayı da çoğu ilimizde pazarlar kapalı. Bu da üreticimiz açısından çok büyük sıkıntı. Karantina süresi konusunda üreticilerin sabırlı olmaları gerekiyor. Ülke genelinde şap hastalığının yaygınlaşmasının ana nedeni kaçakçılıktır. Bütün birlikler kendi alanlarını aşılamak zorunda. Bu şekilde her hayvan aşılanır. Hayvan aşılama işlemlerinin birlikler üzerinden yapılması lazım. Bu şekilde Türkiye’de şap hastalığını yok ederiz. Aşılamayı işin muhatapları yapsın çünkü bu işten zarar görenler biziz. Bu konuda biraz daha sabırlı olmalıyız.

Orta Doğu’dan kaçak hayvan getiriliyor. Böyle olunca hastalık artıyor. Zaten Türkiye’de kaçakçılıkla şap hastalığı paralellik gösterir. Kaçakçılık artarsa, hastalık da artar.”