Meralar, Yaylalar, Dağlar Kiraya verilmeye Başlandı!

Mustafa KAYMAKÇI

Milletimiz,”Suriye’ye savaşa mı gireceğiz, zamlarla nasıl ayın sonunu getireceğiz?” derken bir yandan da meralar, yaylalar, dağlar kiraya veriliyor, aslında örtük olarak satılıyor. Necip milletimiz ise bunlardan yeterince haberdar değil. Kentlerde yaşayanlar, ilk bakışta bu konu “Köylüleri ilgilendirir, bizi ilgilendirmiyor” diyebilir. Ancak son tahlilde  bu satışlar, doğrudan ve dolaylı olarak kentlileri de ilgilendirecek. Gerekli tavır gösterilmezse bunun açısını hep birlikte ödemek zorunda kalacağız.

MERALAR, YAYLALAR, DAĞLAR  NASIL KİRAYA VERİLDİ?

Anımsatalım; 17 Ağustos 2011 tarihli Resmi Gazete’de “Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname” yayınlandı. Söz konusu kararname ile iki önemli değişiklik yapıldı. Birincisi; 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 27. maddesi değiştirildi. “Köylerde yapılacak yapılar ve uyulacak esaslar” başlığı altında: “Köy yerleşik alan sınırı içerisinde, 3.7.2005 tarihli ve 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu hükümleri uygulanmaz. Köy yerleşik alan sınırlarının parselleri bölmesi durumunda yerleşik alan sınırı 5403 sayılı Kanun hükümlerine tabi olmaksızın ifraz hattı olarak kabul edilir” denildi. Bu değişikliğin Türkçesi şuydu; köy yerleşim alanı sınırları içinde tarım arazisinin niteliği dikkate alınmadan her türlü yapılanma gerçekleştirilebilir.

İkincisi ise şu; kararname ile 3194 sayılı İmar Kanunu’na ek bir madde eklendi. Buna göre; “Mera, yaylak ve kışlakların geleneksel kullanım amacıyla geçici yerleşme yeri olarak uygun görülen kısımları valilikçe bu amaçla kurulacak bir komisyon tarafından tespit edilir. Bu yerlerin ot bedeli alınmaksızın tahsis amacı değiştirilerek tapuda Hazine adına tescilleri yapılır. Bu taşınmazlar, bu madde kapsamında kullanılmak ve değerlendirilmek üzere, belediye ve mücavir alan sınırları içinde kalanlar ilgili belediyelerine, diğer alanlarda kalanlar ise il özel idarelerine veya özel kanunlarla belirlenen ilgili idarelere tahsis edilir. ”Bunun da anlamı şuydu; mera alanlarının kullanımı hakkı, bu konudaki komisyonlar devre dışı bırakılarak yetki il özel idarelerine, belediyelere ve Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bırakılacaktır.

KÖYLÜLER NE YAPACAK?

İlgili yönetmeliğe göre, Türkiye’nin her yerinde köy orta malı olan  mera, yaylalar ve dağlar köylünün elinden alınıyor, otomotiv, dokuma ve finans sektöründeki  büyük tekellere kiralanıyor. Köylülerin hayvancılık yapmaları imkansız hale getiriliyor. Örneğin, 1Ekim 2012 tarihli gazetelere göre, Malatya’nın başta Akçadağ, Arapgir, Arguvan, Doğanşehir, Hekimhan ilçelerinde  yaklaşık 35  bin dönümlük mera ve yaylalar büyük şirketlere kiralanmış. Bölgedeki tek sorun mera ve yaylaların kiralanması da değil. Mermer fabrikalarına  kiralanan arazilerde patlatılan dinamitler, onlarca pınarın kurumasına neden olmuş. Bir başka örnek Bergama/Kozak Yaylası’nde yaşanıyor. Mermer ve maden işletmeleri, Çam Fıstıkları’nı kurutuyor.

Hayvan yetiştiricileri, Damızlık koyun-keçi yetiştiricileri birlikleri, Damızlık sığır yetiştiricileri birlikleri, çiftçi örgütleri, kentlerde yaşayan yurttaşlar, işte meralarımızın, yaylalarımızın, dağlarımızın  başına gelenlerden birkaç örnek.

Doğal yaşam yok oluyor, üzerinizdeki  sizi koruyan yorgan gidiyor. Farkında mısınız? Lütfen ses veriniz.
Şimdi  iki soruyu cevaplamak gerekiyor. Birincisi; Hayvancılık yapamaz duruma gelen köylüler ne yapacak? İkincisi ise şu; Doğanın kirletilmesinden sonra geriye dönüş olanaklı mı? Bunlara kim cevap verecek?

 

Prof. Dr. Mustafa Kaymakçı

USİAD Bildiren Dergisi 56. Sayı

Derginin 56. Sayısını okumak için tıklayınız

www.usiad.net