Ülkemiz 2001 krizinden sonra neoliberal politikalara AKP himayesinde devam etti. Küresel likidite bolluğu nedeniyle sıcak paranın ülkemize çağlayanlar gibi gelmesi ve kolay dış borç bulabilmemiz neoliberal ekonomik politikasının aslında bizim gibi yükselen ekonomilerde sorun yaratacağını kimsenin hissetmemesini sağladı. Yıllarca düşük kur-yüksek faiz para politikası ile sıcak paracılar bizi iliklerimize kadar sömürdü. Cari açık veren bir ülke olarak korkmamız gerekirken likidite bolluğu nedeniyle cari açığı çevirebildik. Hatta cari açığın düzeyinden ziyade GSYH’ye oranının önemli olduğunu ortaya getirdik. Üreteceğimiz ara malını ithal ettik. Katma değer yaratan üretim yapısı için gerekli yapısal dönüşümü de gerçekleştiremedik.
Ezcümle tüketime dayalı canlı bir ekonomi ve inşaat sektöründeki dinamizm bizim yanılmamıza sebep oldu. Aslında bunun böyle devam etmeyeceğini küresel likidite daralmasında ekonomimizin darboğaza gireceğini gerçekçi birçok ekonomist ve maliyeci sürekli haykırdı. Haykıranlar doğruyu söyledikleri halde “felâket tellalı” olarak dokuz köyden kovuldular. Ama artık deniz bitti. Her şey sırıtmış durumda. Son 1 yıldır ekonomimiz iki kez ciddi kalp krizi geçirdi. Doktorlar ameliyat şart diyorlar. Âmâ hasta sahipleri ilaç tedavisinde ısrar ediyorlar. Oysa üçüncü bir kalp krizinin çok kritik olduğunu hepimiz biliyoruz.
Ülke ekonomisi ağır hasta ve üçüncü kriz riski içinde iken ekonomide yer alan herkese uyarılarımız var.
Bu uyarılarımız ve önerilerimiz kendi deneyimlerimiz ve düşüncelerimizdir. Bu önerilerimizin resmi yatırım danışmanlığı gibi kabul edilmemesini diliyoruz. Çünkü SPK bazen ekonomiyi etkileyen uyarılarda bulunanların canına ot tıkıyor.
ŞİRKETLERE UYARILARIMIZ
- Doları artık 2,90-3,0 bandına düşünerek hesap kitap yapın. Dolar kuru bu bandın altında kalsa bile siz ihtiyatlı davranmış olursunuz.
- FED faiz artışı yapmadan önce net döviz pozisyonunuzu düzeltin. Döviz açığınız varsa döviz kredisi limiti tahsis edin veya döviz ihtiyat fonu yaratın.
- Süresi tamamlanmış yatırım teşvik belgelerinizin kapanışını yapın. Yeni teşvik belgesi almayın ve döviz taahhüdüne girmeyin. Mevcut döviz taahhütlerinizi mümkün ölçüde azaltın.
- Vadeli ithalat borçlarınızı vadesini beklemeden ödeyin; tercih öz kaynağınızla. Yeterli değilse uzun vadeli kredi alarak yani dış borcu iç borca çevirerek ithalat hesabınızı kapatın. Alacağınız kredi faizi ile kur riskini karşılaştırmayı büyük borçlar için yapabilirsiniz. Âmâ orta ve küçük tutarlı ithalat borçlarınızı kapatmanızı tavsiye ediyoruz. Kredi almak mümkün değilse forward sözleşmesi yapın.
- İhracat ve ithalatını farklı dövizlerden ise forward sözleşmeleri ile riski azaltabilirsiniz.
- İhracat alacaklarınızı sıkı takip edin. Eğer riskli ülkeden ise bu ülkeye alacak takibi için sık sık gidin. Bu alacaklarınız için teminat veya belge almaya çalışın. Bu belgeler yarın öbür gün alacağınızı zarar yazmanızın hukuki ve maddi temeli olacaktır.
- Birden fazla ertelenen çekler alacağın tahsilinde tehlike arz ettiğini gösterir. Hemen gereken tedbir alın.
- Mal ve hizmet aldığınız satıcılara mümkün mertebe müşteri çeki verin. Kendi çekinizi vermeyin.
- Kısa vadeli banka kredilerini olanağınız varsa şimdiden uzun vadeli hale getirmeye çalışın.
10. Portföy analizi yaparak kâr merkezlerinizden zarar eden ve katkı sunmayan satış noktalarını kapatın veya küçültün. Özellikle tekstilde satış mağazalarında zarar eden mağazaların gözünün yaşına bakmadan kapatın.
11. Yabancı ortaklarınızın motivasyonunun bozulmamasını temin edici bazı hamleler yapmalısınız.
12. Yurt dışı iştirakleriniz zarar yaratıyorsa ortaklık paylarınızı elden çıkarın.
13. Masraflarınızı mümkün olduğunca azaltın. Gereksiz bir sürü gider merkezlerini kapatın. Her kuruşun hesabını yapın. İkramlarınızda bile dikkatli olun. Yani maliyetleri aşağı çekin ve bu konuda çok cimri davranın.
14. İki tekneniz varsa birini satın. İki lüks otomobiliniz varsa birini elden çıkarın.
15. Şirket merkeziniz ile çalışanların ikamet ettikleri yerler arasında uzak bir mesafe varsa ve bu taşımacılık maliyetinizi artırıyorsa adresinizi daha aza masraf yaratacak bir yere taşıyın.
16. Stoktaki mallarınızı istediğiniz fiyattan olmazsa bile zarar ettirmeyecek bir fiyattan elden çıkartın. Mümkün mertebe ihtiyat stoku dışında stoka mal yapmayın.
17. Hatır çek uygulamanız varsa, hemen sonlandırın. Verdiğiniz ve aldığınız hatır çeklerini bankalardan ve diğer finans kurumlarından çekin.
18. 3 yıllık risk yönetim projeksiyonu yapın.
19. Şirketlerinizin markası, şirket değeri ve taşınmazların değerini SPK’dan lisanslı değerleme kuruluşlarına değerlendirtin.
20. Her hafta mali bünye değerlendirme toplantısı yapın. Nakit akışınızı, bütçenizi personelinizle birlikte inceleyin. Elemanlarınızın matematiğine ve söylediklerini bakarak şirketi yönetmeyin. Şirketin hesap kitabına biraz daha fazla girin. Sorgulayın.
21. Şirket elemanlarının eli taşın altında değildir. Onlar sadece işlerini kaybederler. Siz her şeyiniz kaybedersiniz. Bu nedenle kriz dönemlerinde mutlaka hesap kitap, maliyetler, satış, fiyat her şeye burnunuzu sokun. Ayakta çek ve senet imzalamayın. Finans uzmanınızın “efendim kredi almamız şart” sözüne ihtiyatla yaklaşın. Deliler gibi çek kesmeyin.
ALACAK ZORLAMASINDA İSENİZ!
Eğer borçlarınız nakit akışında ödenemez halde ise, borcu borçla ödüyorsanız, ciroları artırırım, diye güvenip iddialı olmadan şunları yapabilirsiniz.
- Serbest duran şahsi taşınmaz varlıklarınızın gelecek değerine tamah etmeden yani eldeki kuş, gelecekteki iki kuştan daha iyidir, deyip satın ve borçlarınızı kapatın.
- Şirketin borçlarına kaynak olacak mal varlığınız yoksa hukukçularınız ve mali müşavirleriniz ile “iflas erteleme dosyası” hazırlayın. İflas ertelemenin yarar ve zararlarını ölçün. Alacaklıların aşırı zorlamasındaysanız, bunu ciddi ciddi düşünün.
- Borçları ödemekte zorlanıyorsanız çekleri ve ödemelerinizi sürekli erteleme yoluna gitmeyin. Alacaklılarla görüşerek borçlarınızı yapılandırın Alacaklılarınızı bir kere rahatsız edin.
- Çok borcunuz varsa iş adamı olarak harcamalarınıza ve yaşantınıza dikkat edin. Lüks yaşamınızdan sade yaşama dönün. Keyif ve zevk harcamalarınızı kısın. Bunları yapın ki alacaklılar size kolaylık sağlasınlar. Yoksa “benim paramla adam keyif yapıyor” dedikodusu piyasada yayılırsa yandınız.
- Alacaklılarınızı oyalamayın. Telefonlarına çıkın. Kaçmayın. Sorunlardan kaçmayın. Alacaklılarınıza gerçeği söyleyin.
AİLELERE VE BİREYLERE ÖNERİLERİMİZ
- Kredi kartlarınızı gerekli olmadıkça kullanmayın. Kredi kartlarının asgarisini ödeme alışkanlığından kendinizi kurtarmaya çalışın. Kredi kartlarını ödeme aracı olarak kullanma alışkanlığı kazanın
- Arabanızı 5 yıl geçmedikçe değiştirmeyin. Taşıt kredisinin büyüsüne kapılmayın.
- Eviniz varsa, yatırım amaçlı paranız varsa ikinci, üçüncü gayrimenkul alın. Kredi alarak 10 yılınızın gelirlerini ipotek etmeyin.
- Evde gereksiz su, elektrik kullanımına son verin. Verimsiz olan ve masraf yaratan tesisat ve teçhizatlarınızı onarın veya yenileyin.
- Vur patlasın, çal oynasın eğlence anlayışına biraz ara verelim.
- Giderlerinizde tasarrufa gidin. Lüks harcamalarınızı, gereksiz masraflarınızı yok edin.
- Arabayla saatlerce trafiğin çilesini çekerek, sağlığınızdan ve paranızdan olma pahasına tatil yapmayın. Yakın bir yere giderek ailenizin geleceğinin planlarını yapın. Kitap okuyun. İstanbul’dan çıkıp 4 günlüğüne Bodrum’a gidip telef olmayın.
- Şehir içi ulaşımlarında arabayı artık terkedin. Gerekli olmadıkça denizin keyfini yaşamak üzere deniz araçlarını kullanın.
- Boğazın güzelliği yerine telefona kilitlenip faturalarınızı kabartmayın ve sağlığınıza zarar vermeyin.
10. Olanaklarınız elverdiği ölçüde dost edinin; yani altın alın.
11. Tüm ülkelere sorumlu yurttaşlar olduğumuzu göstererek bizim hakkımızda yapacakları kötü planlarda caydırıcı olalım. İcat yapmayan ama cep telefonu kullanımında dereceye giren ülke vatandaşı olmak yerine okuyan, tasarruf yapan ve sorumluluk bilinci ile ülke kaynaklarını kullanan vatandaş olalım.
BÜYÜK SERMAYEYE
Ülkemiz parçalanmak ve iç savaşa girme tehdidi altında iken varlığınızın ve paranızın hiçbir önemi yok. Benim vatanım para kazandığım bölgedir, demeden bu ülkeye artık sahip çıkın veya daha fazla sahip çıkın. Ekonomide heyecan yaratın ve ekonomi ile ilgili artık gerçekleri söyleyin.
- Yurt dışında lobi yapın. Ülkemizi savunun.
- Ülkeyi yönetenlerden korkmayın. Korkmamak için tam vergi ödeyin. Kayıt dışı işler yapmayın.
- Ülkeyi yönetenlere gerçekleri söyleyin. Onların hoşlanacakları şeyleri değil, ülkemizin çıkarları yönünde inandıklarınızı samimi olarak söyleyin.
- Ülkemizin sıcak para ile dış borçla finanse edilen bir tüketim ekonomisi yapısı ile gelişmiş ekonomi olunamayacağı hususunda ikna edici olmada siz öncü olun. Katma değer yaratmamız gereken bir ekonomi gerektiğini hepimize siz söyleyin.
- Milli ekonomi ve üretim ekonomisinin size zararı olmayacağının farkında olun. Sizlerin yaratacağı katma değer ile bu ülke kalkınacak.
EKONOMİ UZMANLARINA
İster profesör olun, isterse finans analisti, ekonomist, maliyeci ne olursanız olun; lütfen ekonomiyi günlük göstergelere göre iyi, kötü göstermekten artık vazgeçin. Büyük resmi bize gösterin. Borçlanmanın akıllı mı yoksa riskli borçlanma olduğunu ekonomiyi yönetenlere siz gösterin. Küresel ekonomi gerçeklerden uzaklaşmayın; âmâ milli bir ekonominin de bu gerçeklere tezat oluşturmayacağını da kabul edin.
- Cari açık azaldı, bu iyiye işaret,
- İhracat arttı, aman ne güzel,
- IMF’ye borç bitti, borç riskimiz azaldı, ne büyük başarı,
- Ülkemiz 17.büyük ekonomi, biz dağları deviririz,
- Yabancıların her tarafı satın alıyorlarsa, bu bir ekonomik gerçekliktir, ne önemi var,
- A bakın, Moody’s notunuz negatiften pozitife çıkardı, artık karada ve denizde bize ölüm yok,
Demeyin. Ne olursunuz, ekonomi aktörlerine gerçekleri de söyleyin. Felaket tellâlı olun, demiyorum. Âmâ hayal taciri de olmayın. Bizi bulutlarda gezdirmeyin.
Sevgili okuyucular, yılların biriktirdiği deneyimlerden size bir demet sunduk.
Haddimizi aştıysak lütfen bağışlayın. Her şeyi sizlerin ve ülkemizin faydasına düşünme işgüzarlığı sayın. Uyarlarımızı ve önerilerimizi dikkate alıp almakta da özgürsünüz. Biz inandığımız doğruları söyledik…
Mustafa Pamukoğlu