Mustafa Pamukoğlu yazdı: Türkiye’nin Dış Borç Sorunu

USİAD Bildiren

Türkiye sürekli dış ticaret açığı (ithalat ile ihracat arasındaki negatif fark) vermektedir. Bu açığa net yatırım gelirleri ve cari transferler eklendiğinde cari işlemler dengesi bulunur ki Türkiye yıllardan beri cari açıkla da boğuşmaktadır. Cari açık verilmesi demek dış borç almak demektir. AKP’li yıllar küresel likiditenin bol olduğu bir dönem oldu. Bu nedenle cari açık, hem sıcak para, hem de kolay bulunan dış borçla finanse edilebildi. Ama 2014’den beri küresel likidite genişlemesinde ciddi bir yavaşlama var. Bu da dış borçların nasıl ödeneceği veya uzatılacağı sorusunu gündeme getirmektedir.
Bilinen bir gerçek var; faizleri ödedikçe ana para borcu ödenmezse de olur. Vadeler uzatılabilir. Ama vade uzatma ülkenin ekonomik durumuna ve uluslararası finans kurumlarının değerlendirmelerine bağlıdır.
Bu makalemizde dış borç konusunu enine boyuna analiz ederek bazı gerçeklerin hatırlanmasına yardımcı olmak istiyoruz.

I-TANIMLAR

1-Kısa Vadeli Borç Tanımı

Kısa vadeli dış borç stoku, herhangi bir tarih itibarıyla kullanımı gerçekleştirilmiş olan ve bir ekonomide yerleşik kişilerin yerleşik olmayanlara borçlu olduğu; kullanım tarihinden itibaren 1 yıl içinde anapara ve/veya faiz ödemesi/ödemeleri yapılmasını gerektiren cari, şartlı olmayan yükümlülüklerin bakiyesidir.

2-Kısa Vade

Orijinal vadesi 1 yıla kadar (365 gün dahil) olan kredileri içermektedir.

3-Borçluların Tanımı

a-Merkez Bankası
b-Genel Hükümet: Merkezi yönetim, yerel yönetim ve Hükümet tarafından yönetilen sosyal güvenlik kurumlarını kapsamaktadır. Kamu İktisadi Teşebbüsleri (KİT) bu sektöre dahil değildir.
c-Bankalar: Merkez Bankası dışındaki; kamu veya özel kişilerin sahip olduğu, katılım bankaları dahil bankaları kapsamaktadır. Bu grupta yer alan bankalardan T.C. Ziraat Bankası A.Ş., Türkiye Halk Bankası A.Ş, Türkiye İhracat Kredi Bankası A.Ş. ve Türkiye Kalkınma Bankası A.Ş. “kamu bankaları”, diğer bankalar ise “özel bankalar” olarak sınıflandırılmaktadır.
d-Diğer Sektörler: Bu grupta aşağıdaki gerçek ve tüzel kişiler yer almaktadır.

 

  • Sigorta, emeklilik ve diğer finansal aracılık hizmetleri veren şirketlerden oluşan “bankacılık dışı finansal kuruluşlar”
  • Faaliyet alanı mal ve hizmet üretimi olan şirketlerden oluşan “finansal olmayan kuruluşlar (KİT’ler dahil)”
  • Ticari birlikler, yardım dernekleri gibi “kar amaçlı çalışmayan kuruluşlar”
  • Gerçek kişilerden oluşan “hanehalkı”.

4-Kalan Vadeye Göre Kısa Vadeli Dış Borç Stoku

Merkez Bankası kaleminde yer alan kısa vadeli kredi mektuplu döviz tevdiat hesapları ile uzun vadeli kredi mektuplu döviz tevdiat hesaplarından vadesi bir yıl içinde dolacak döviz hesapları, genel hükümet kaleminde, gelecek bir yıllık döneme ilişkin genel yönetim borç projeksiyonları baz alınarak hesaplanan veriler, bankalar/krediler kaleminde bankaların yurtdışından sağladığı kısa vadeli krediler ile uzun vadeli kredilerden vadesine bir yıldan az kalmış olan krediler (yurtdışında ihraç edilmiş tahviller dahil), diğer sektörler/ticari krediler/ithalat borçları kaleminde kısa vadeli ticari krediler ile uzun vadeli emtia kredilerinden vadesine bir yıldan az kalmış olanlar, diğer sektörler/krediler kaleminde kamu ve özel kesimin yurtdışından sağladığı kısa vadeli krediler ile uzun vadeli kredilerden vadesine bir yıldan az kalmış olan krediler toplulaştırılarak oluşturulmaktadır.

5-Uluslararası Yatırım Pozisyonu

Toplam finansal varlıklar ile toplam finansal yükümlülüklerin farkı net uluslararası yatırım pozisyonu olarak adlandırılmaktadır

II-GENEL DIŞ BORÇ DURUMU

Tablo-1

2014 Sonu

2015 1.Çeyrek

KISA VADELİ BORÇLAR

132.859

129.535

KAMU

17.866

18.165

GENEL YÖNETİM

0

0

Merkezi Yönetim

0

0

Mahalli İdareler

0

0

Fonlar

0

0

FİNANSAL KURULUŞLAR

17.866

18.165

Kamu Bankaları

17.866

18.165

FİNANSAL OLMAYAN KURULUŞLAR

0

0

KİT’ler

0

0

Diğer

0

0

TCMB

342

290

ÖZEL

114.651

111.080

FİNANSAL KURULUŞLAR

79.991

78.992

Bankalar

77.971

76.870

Bankacılık Dışı

2.020

2.122

FİNANSAL OLMAYAN KURULUŞLAR

34.660

32.088

UZUN VADELİ BORÇLAR

269.582

263.277

KAMU

99.813

95.128

GENEL YÖNETİM

88.213

83.350

Merkezi Yönetim

85.162

80.609

Mahalli İdareler

3.050

2.741

Fonlar

0

0

FİNANSAL KURULUŞLAR

10.611

10.865

Kamu Bankaları

10.611

10.865

FİNANSAL OLMAYAN KURULUŞLAR

989

913

KİT’ler

989

913

Diğer

0

0

TCMB

2.142

1.820

ÖZEL

167.627

166.328

FİNANSAL KURULUŞLAR

84.856

87.004

Bankalar

65.967

68.812

Bankacılık Dışı

18.890

18.193

FİNANSAL OLMAYAN KURULUŞLAR

82.771

79.324

TÜRKİYE BRÜT DIŞ BORÇ STOKU

402.441

392.812


Bu tabloya göre şu açıklamaları yapabiliriz.

2015 birinci çeyrek itibariyle;

Kamu Borçları:

1-Kamu’nun kısa vadeli borçları bulunmamaktadır.
2-Diğer kamu kuruluşları ve KİT’lerin de KVB yoktur.
3-Kamu bankalarının 18,1 milyar dolar KVB vardır.
4-MB’nın borcu 290 milyon dolardır.
5-Merkezi Yönetimin 80 milyar dolar uzun vadeli borcu vardır.
6-Mahalli İdarelerin UVB 2,7 milyar dolardır.
7-Kamu bankalarının UVB’u ise 10,8 milyar dolar olarak yer almaktadır.
8-KİT’lerin UVB borcu 913 milyon dolardır.
9-Merkez Bankası’nın UVB’u 1,8 milyar dolardır.
10-Kamunun toplam UVB toplamı 95,1 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir.

Özel Sektör Borçları:

1-Bankaların KVB’u 76,8 milyar dolardır.
2-Bankalar dışındaki finans kurumların KVB’u ise 2,1 milyar dolardır.
3-Finansal olmayan kuruluşların(reel sektörün) KVB’u 32,1 milyar dolardan ibarettir.
4- Bankaların UVB’u 68,8 milyar dolardır.
5-Bankalar dışındaki finans kurumların UVB’u ise 18,2 milyar dolardır.
6-Finansal olmayan kuruluşların(reel sektörün) KVB’u 79,3 milyar dolardan ibarettir.

Toplam Dış Borç

2014 sonu itibariyle 402 milyar dolar olan toplam dış borç 2015 1.çeyerk itibariyle 392,8 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir.

Tablo-2

2014 Sonu

2015 1.Çeyrek

TÜRKİYE BRÜT DIŞ BORÇ STOKU

402.441

392.812

KAMU

117.679

113.293

GENEL YÖNETİM

88.213

83.350

Merkezi Yönetim

85.162

80.609

Mahalli İdareler

3.050

2.741

Fonlar

0

0

FİNANSAL KURULUŞLAR

28.477

29.030

Kamu Bankaları

28.477

29.030

FİNANSAL OLMAYAN KURULUŞLAR

989

913

KİT’ler

989

913

Diğer

0

0

TCMB

2.484

2.110

ÖZEL

282.278

277.408

FİNANSAL KURULUŞLAR

164.847

165.996

Bankalar

143.938

145.682

Bankacılık Dışı

20.910

20.315

FİNANSAL OLMAYAN KURULUŞLAR

117.431

111.412

Bu tabloda kamu ve özel dış borçların vade ayrımı yapılmaksızın toplamını göstermektedir.
Buna göre kamunun 113,2 milyar dolar, Merkez Bankası’nın 2,1 milyar dolar, özel sektörün ise 277,4 milyar dolar kısa ve uzun vadeli borcu bulunmaktadır.

III-DIŞ BORÇ GELİŞİMİ

Türkiye’nin dış borcu devamlı artış göstermektedir.2011-2014 arası eğilime baktığımızda bunu görmek mümkündür.

Tablo-3

Milyon Dolar

2011

2012

2013

2014

KAMU SEKTÖRÜ

Kısa Vadeli Stok

7.013

11.040

17.605

17.866

Uzun Vadeli Stok

87.267

92.983

98.339

99.813

Toplam Dış Borç Stoku

94.280

104.023

115.944

117.679


Tablo-4

Milyon Dolar

2011

2012

2013

2014

ÖZEL SEKTÖR

Kısa Vadeli Stok

73.328

88.119

111.987

114.651

Uzun Vadeli Stok

126.989

139.812

156.017

167.627

Toplam Dış Borç Stoku

200.317

227.931

268.004

282.278

III-ULUSLARARASI YATIRIM POZİSYONU

Türkiye’nin 2015 ikinci çeyrek itibariyle Uluslararası Yatırım Pozisyonu 399,7 milyar dolardır.

Tablo-5

(Milyon ABD Doları)

2015 2.Çeyrek

Uluslararası Yatırım Pozisyonu, net

-399.755

Varlıklar

230.602

Doğrudan Yatırımlar

41.937

Portföy yatırımları

1.345

Diğer yatırımlar

67.721

Rezerv varlıklar

119.599

Parasal altın

18.851

Özel Çekiş Hakları

1.355

IMF nezdinde rezerv varlıklar

158

Diğer rezerv varlıkları

99.235

Döviz varlıkları ve mevduatlar

7.146

Menkul kıymetler

92.089

 

 

Yükümlülükler

630.357

Doğrudan Yatırımlar

159.998

Portföy yatırımları

170.456

Diğer yatırımlar

299.903

Diğer yatırımlar şu kalemlerden oluşmaktadır:
Efektif ve mevduatlar 55,6-Krediler 211,6-ticari krediler 31,3-SDR ödenekleri 1,3 milyar dolardır. Görüldüğü gibi yükümlükler içinde kredi ve ticari krediler önemli bir paya sahiptir.
Merkez Bankası rezervlerine bakıldığında 120 milyar dolar rezerv vardır ama bunun mevduatlar ve menkul kıymetlerden bir bölümü serbest kullanılabilir rezervlerdir. Bu nedenle dolar krizinin yaşandığı son aylar itibariyle rezervlerin yeterli olmadığını rahatlıkla söyleyebiliriz.

IV- DIŞ FİNANSMAN KAYNAKLARININ ÖNEMİ

Ülkeler kalkınmaları için çeşitli finansman kaynakları kullanırlar.

1-Yurt içi tasarruflar

2-Yabancı sermaye yatırımı

3-Dış borçlanma

Bizim gibi az gelişmiş veya gelişmekte olan ülkeler yurt içi tasarruf yaratmada yetersiz bir durumdadır. Bu nedenle daha çok dış kaynağa gereksinim duyarlar.
Yabancı sermaye yatırımları ülkeye doğrudan gelip yatırım yapma amacını taşır. Ancak yabancı yatırımcının sermaye getirmesi için yaptığı yatırımdan elde edeceği karın sermayesine verilen faizden yüksek olması veya yabancı sermaye yatırımları önünde engeller bulunmaması gerekir. Vergileme, teşvik, kar transferi, yasal düzenlemeler ve bürokrasi gibi önemli hususlarda sorun yaşanmaması yabancı yatırımcılar tarafından beklenmektedir.
Yabancı sermaye kar elde etmek yanında gelişmiş ülkelere hammadde temini için de gelişmekte olan ülkeye yatırım yapmaya gelmektedir.
2002-2015 Mayıs ayına kadar ülkemize fiilen giren net UDY tutarı 154,7 milyar dolardır. Bu yılda ortalama 11,5 milyar dolar demektir. Gelen UDY tutarı ile GSYH karşılaştırıldığında UDY ülkemize yeterli iltifatı göstermemektedir. Bunun sebebi yukarıda belirttiğimiz yabancı sermayeyi ilgilendiren düzenlemeler, ekonomik ve siyasi istikrarsızlıkların sık sık olmasıdır.
UDY ile ödemeler dengesi açığı kapatılamadığı veya azaltılamadığı takdirde dış borç gereksinimi gündeme gelmektedir. Türkiye gibi ülkeler dış borç olmadan kalkınmasını finanse edememektedir. Dış borç kullanmak gereklidir ama kalkınmanın finansmanında kullanılmadığı takdirde dış borç bir yük haline gelir ve kriz yaratır. Türkiye yukarıda açıkladığımız dış borçlarını daha çok lüks ve gereksiz tüketimin finansmanında kullandı. Bunda küresel sermayenin de büyük etkisi var. Türkiye ciddi bir pazar. Bu pazarda önce talep yarattılar, bu talebi karşılamak için dış kaynak sağladılar ve biz de bu kaynakla ithalat yaparak dış borçlarımızı artırdık.
Dış borç yanında sıcak para dediğimiz portföy yatırımları da bir anlamda borçlanmadır. Yabancı yatırımcı Türkiye Borsalarından hisse senedi ve tahviller almaktadır. Ortalama 400 gün elde tutma süresince kazanç elde etmekte ve sonra başka piyasalara yelken açmaktadır. Türkiye 2002’den beri küresel likidite bolluğundan yararlandı. Sıcak para ülkemize oluk oluk geldi. Bu sıcak para ve kolay dış borçlanma nedeniyle bir ödeme krizi ile karşılaşılmadı. Hatalar sırıtmadı. Uygulanan ekonomik modelin yanlışlığını kimse görmedi veya görmek istemedi.
Şu anda sıcak para eskisi gibi gelmiyor ve gelmeyecek. Dış borç bulmak artık kolay değil. Ülkemizde yurt içi tasarruflar hâlâ yetersiz. Bu itibarla dış borç sorunu ile karşı karşıya gelip, bu sorunu aşmak için siyasi ve ekonomik tavizler vermek zorunda kalabiliriz.

V-ÖZEL SEKTÖR BORÇLARINI NEDEN TAKİP ETMELİYİZ?

Türkiye gelişmekte olan bir ülke. Kalkınmasında özel sektörün işlevi ve önemi artmıştır. Ancak reel sektör henüz sermaye birikimini sağlayamamış durumda olup özkaynaklarından daha fazla kredi kullanmaktadır.
İlk 500 büyük firmadan 489 özel sektör sanayi kuruluşunun 2014 itibariyle özkaynaklar toplamı 161,4 milyar TL iken toplam borçları ise 242,4 milyar TL’dir.
İkinci 500 büyük firmadan 494 özel sektör sanayi kuruluşunun özkaynakları 32,1 milyar TL, toplam borçları 48,7 milyar TL’dir.
Özel sektörün dış borçlarının değerlendirmelerinde hep şu husus öne sürülür. Büyük şirketler kendi parasını kredi olarak getiriyor ve bilançolarda uzun vadeli dış borç olarak yer alıyor. Bu nedenle özel sektörün dış borçlarını Türkiye’nin dış borç tutarından düşmek gerekir. Bu son derece yanlış bir değerlendirmedir.

  • Bir kere kendi parasını getirenlerin ne kadar borçlandıklarını tespit etmek kolay değildir. Tahmin ederek bir rakama ulaşmak mümkündür.
  • Velev ki kendi parasını borç olarak getirmiş olsun; bu para yabancı finans kurumuna verilen teminattır. Özel sektörün de borcu bir gecede devlet borcu haline gelebilmektedir. Bunun Arjantin, Brezilya başta olmak üzere örnekleri çoktur. Bu nedenle teminatlı olan borçları da devlet ödemek zorunda kaldığında teminatta duran para sahibine geri dönecektir.
  • Diğer yandan özel sektör kuruluşlarının ödeme sıkıntısına girmesi halinde yabancı finans kurumları teminattaki parayı hemen el koyamamaktadırlar. Belli bir prosedür uygulanmaktadır.
  • Bıyıklı sermaye de denilen bu tutarın ne olduğu için özel sektörün uzun vadeli borçlarına bakmak gerekir. Bu da 79,3 milyar dolardır. Kendi parasını borç olarak getirenin ne kadar getirdiği bu tutarda yer almaktadır.
  • 2015 ikinci çeyrek itibariyle özel sektörün dış borç toplamı 83,3 milyar dolardır. Bu borcun 4,6 milyar doları resmi kurumlara,31,1 milyar doları yabancı ticari bankalara,20 milyar doları Türkiye’de yerleşik bankaların yurt dışı şubelerine,6,7 milyar doları bankacılık dışı finans kurumlarına,14,5 milyar doları finansal olmayan kurumlaradır.5,2 milyar doları da tahvil borçlarıdır. Burada bıyıklı sermayeyi Türkiye’de yerleşik bankaların yurt dışı şubelerinde ve bankacılık dışı finans kurumlarında aramak ve bu rakamlar içinde tahmin etmek gerekir.

VI-DIŞ BORÇ KRİZİNİN DOĞMASI

Dış borçların artması, GSYH’de payının yüzde 50’lerde olması her zaman bir borç krizine işarettir. Dış borçlar artarken MB rezervleri de artıyor ise bunu da kriz işareti olarak görmek gerekir. Türkiye’nin dış borçları sürekli artmaktadır. Kısa vadeli dış borcu da 200 milyar dolara yakın seyretmektedir. Bu borç tutarına cari açığı da eklediğimizde 1 yıl içinde ülkenin bulması gereken döviz tutarı ortaya çıkmaktadır.
Küresel likidite bol bol ülkemize gelirken dış borçların ödenmesi ve cari açığın finansmanı sorun yaratmıyordu. Ama şimdi sıcak para gelmiyor. Uluslararası doğrudan yatırım azaldı. IMF faiz artırımına gittiğinde doları ABD kendine çekecek. Bu durumda ülkemizden ve birçok ülkeden sıcak para çıkışı hızlı olacak. Bu durumda dış borcu ve cari açığı çevirmede zorlanacağımız kesin. Dış borcumuzun tutarı ve yapısı Yunanistan gibi dış borç krizine yol açmazsa bile borç para verenler borçların faizini ödedikçe borcumuzu uzatma yoluna gidecekler; âmâ tek şartla ekonomik ve siyasi tavizler alarak. Bu tavizleri vererek dış borç krizinden kurtulma gerçek anlamda bir kurtulma değildir. Bu anlamda bizi zor günlerin beklediğini söylemek gerek.

VII-SONUÇ

Ülkemiz şu anda dolar krizini yaşamaktadır. Bunun hayatı pahalandırma, üretim ve ihracat maliyetlerini yükseltme gibi sonuçlarını kısa sürede yaşayacağız.
Ekonomimiz yıllardan beri kırılgan ekonomi olarak dünyada ilk beşte. Bugün için ikinci sırada.
Ülkemize artık eskisi gibi yabancı yatırımcı gelmiyor. Gelen de gidiyor ve gitmek için fırsat kolluyor.
Kısa vadeli döviz ihtiyacımız 220 milyar dolar civarında.
Dış borçlarımız 400 milyar dolarda oturdu. Dış borçlarımızın GSYH’ye oranı yüzde 50 gibi oldukça yüksek bir oran.
Ülkedeki terör ve siyasi partilerin basiretsizliği ciddi sıkıntılar yaratmış durumda. Yeniden seçim ekonomik kırılganlığı daha da artıracak. Siyasi belirsizlik ekonomi aktörlerini karar almada oldukça zorluyor.
Bütün bunları ve rakamları dikkate aldığımızda bir dış borç krizinden kaygılanmamak da mümkün olmuyor.

Not:
Kısaltmalar
UDY=Uluslararası Doğrudan Yatırım
GSYH=Gayri safi yurtiçi hâsıla
KVB=Kısa vadeli borçlar
UVB=Uzan vadeli borçlar
SDR=IMF özel çekme hakları

Mustafa Pamukoğlu
USİAD Bildiren 88. Sayı