Büyüme OVP hedeflerinin altında kalacak

Haberler

Türkiye ekonomisi iki genel seçimin yapıldığı 2015 yılında siyasi belirsizlikler, jeopolitik riskler ve piyasalardaki dalgalanmaya rağmen beklentilerin üzerinde büyürken, iç güvenlik endişeleri ve devam eden risklerin potansiyel baskısı ile büyümenin bu yıl ve gelecek yıl Orta Vadeli Program (OVP) hedeflerinin altında kalması bekleniyor.

Son dönemde düşüş eğilimine geçerek global şartların da desteğiyle TCMB’nin faiz indirimlerine zemin hazırlayan enflasyonun bu yıl ve gelecek yıl OVP hedeflerinin üzerinde kalacağı, TCMB’nin faiz koridorunun üst bandında ise indirimlerine devam edeceği öngörülüyor.

Reuters’ın 32 katılımcı ile gerçekleştirdiği ankette yer alan tahminlerin medyanına göre gayrı safi yurtiçi hasılanın (GSYH) 2016′da OVP’de yer alan yüzde 4.5 hedefinin altında yüzde 3.2, 2017′de yüzde 5 olan hedefin altında yüzde 3.5 seviyesinde gerçekleşmesi bekleniyor.

Öte yandan beklentiler Ocak ayında yapılan ankete göre revizyonlara işaret ediyor. Buna göre 2016 yılı tahmini bir önceki ankete göre 0.2 puan daha yüksek, 2017 tahmini ise 0.1 puan daha düşük büyüme öngörüsüne işaret ediyor.

Analistler iç talebin katkısının 2016 yılında da devam etmesini beklerken, Suriye’de devam eden iç savaş, geçen yıl Kasım ayında Suriye sınırında bir Rus savaş uçağının düşürülmesi sonrası Rusya ile gerilen ilişkilerin ekonomik yaptırımlara kadar uzanması, Diyarbakır, Şanlıurfa, İstanbul ve Ankara’da yüzlerce kişinin ölümüne yol açan canlı bomba saldırıları ardından artan iç güvenlik endişeleri bu yıl da Türkiye ekonomisini baskılama potansiyeli taşıyor.

Nomura Stratejisti Timothy Ash, “Bu yıl özel tüketimin baz etkisinin zayıflaması, güvenlik ve politik endişelerin iç talebi baskılaması ve turizm gelirlerinin azalmasıyla reel GSYH’nın yüzde 2.5-3 olarak gerçekleşmesini bekliyorum. Bu noktada şöyle büyük bir şerh de düşmek isterim, şu ana kadar Türkiye ekonomisi büyüme cephesinde kuralları alt üst etti ve halen güçlü seyreden istihdam artışı ve mültecilerin ekonomiye pozitif etkisiyle bunu tutarlı şekilde de sürdürüyor. Büyümede yavaşlama enflasyon ve cari açığı azaltıp TL’yi destekleyerek faiz indirimlerinin önünü açacağından sabit getirili kıymetler piyasası için iyi olacaktır” dedi.

Türkiye ekonomisi AKP’nin tek parti hükümeti olarak göreve geldiği 2002 yılından beri küresel olarak bol olan likiditenin desteğiyle 2012 yılına kadar küresel kriz yılları haricinde genellikle yüzde 5′in üzerinde, bazen de yüzde 10′a yaklaşan büyüme gösterdi.

Ancak Türkiye ekonomisi 2009 yılında global krizin etkileriyle yüzde 4.8 daraldıktan sonra 2010 ve 2011 yıllarında sırasıyla yüzde 9.2 ve yüzde 8.8 olan yüksek büyüme oranlarını son yıllarda tekrar yakalayamadı. Gerek küresel talepteki düşük seyir gerekse iç siyasi ve ekonomik nedenlerle büyüme yavaşlamaya başladı.

KORİDORUN ÜST BANDINDA İNDİRİM BEKLENİYOR

Ankete göre enflasyonun 2016 ve 2017′de OVP’deki hedeflerin belirgin üzerinde kalması bekleniyor. Buna göre 2016′da enflasyonun yüzde 7.5 olan OVP hedefinin üzerinde yüzde 8, 2017′de ise yüzde 6 olan hedefin üzerinde yüzde 7.3 seviyesinde gerçekleşeceği öngörülüyor.

Analistler olumlu baz etkisinin ortadan kalkması, bu yılın başında asgari ücretin yükseltilmesi ve iç talepteki artışın da yansımasıyla yılın kalanında enflasyonda yükseliş öngörüyor.

Tüketici fiyatları enflasyonu Mart’ta beklentilerin aksine gıda kaleminde yaşanan beklenmedik sert düşüş öncülüğünde yüzde 0.04 gerilerken, yıllık enflasyonun yüzde 8.78′den Mart’ta yüzde 7.46′ya geriledi.

Enflasyonun yılın ikinci çeyreğinde yüzde 8.4, üçüncü çeyrekte yüzde 7.9, son çeyrekte ise yüzde 7.9 olacağı tahmin ediliyor.

Enflasyondaki düşüş küresel koşullarda rahatlama ile bir araya geldiğinde TCMB’nin faiz koridorunun üst bandında indirim olabileceği beklentilerini kuvvetlendirdi.

Reuters anketi de TCMB’nin önümüzdeki dönemde koridorun üst bandında indirime gideceği beklentilerini ortaya koyuyor. TCMB’nin Mart ayında 25 baz puanlık indirimle yüzde 10.50 seviyesine çektiği gecelik borç verme faizinin bu yılın üçüncü çeyreğinde yüzde 9.50′ye kadar inerek, yılı bu seviyede tamamlaması bekleniyor.

Yüzde 7.50 seviyesinde olan politika faizinde ise bir değişiklik öngörülmüyor.

Ankete göre cari açık beklentileri bir önceki ankete göre hafif düşüş kaydederken, cari açığın 2016′da 32.3 milyar dolar, 2017′de 38.2 milyar dolar olarak gerçekleşeceği öngörülüyor.